| ATEİZM ÇIKMAZI:
TESADÜFLER FİYASKOSU ve TUTARSIZLIK
Ölümcül hata; Bunalım Felsefesinin Tanrıtanımazlık ve tesadüfler fiyaskosu.....
O kopkoyu senelerde Türkiye’de İslam büyük bir sarsıntıya maruz kalıyordu. Propaganda ve ilan vasıtaları ile tüm İslam düşmanı yazar ve gazeteciler İslam aleyhinde savaşa başlamışlardı, İslam’a hizmet edenlerin ağızlarına kilit vuruluyor, itikat ve inançlarını müdafaa etmelerine engel olunuyordu. Bu yüzden İslam’ın esasları, kökleri ve en mühim prensiplerinden uzak kalma, önlerinde mürşit ve yönlendirici bulunmayan gençlerin ruhunda şüphe ve inkârı ortaya çıkarmaya başladı.
1-Denizlerin, araştırmacılar tarafından çok yakın bir geçmişte tespit edilen bir özelliği vardır. 2 deniz birbiri ile iç içe olduğu halde karışmazlar.
Anne rahmindeki bebeklerin "kirli" ve "temiz" kanları aynı kalp bölümüne açıldığı halde karışmazlar.
Kuran-ı Kerim (Rahman Suresi)
19.Ayet: Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi.
20.Ayet: İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.
Şüphesiz ki bunun en önemli tarafı, insanların, ne fizikten, ne kimyadan ne de
okyanus ilminden haberdar olmadıkları bir devirde bu gerçeğin Kuran'da bildirilmiş olmasıdır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde hangi denizlerin suyunun birbirine karışmadığını belirtmemiştir. Bunun bütün denizler için geçerli bir olgu olduğu ispatlanmıştır. Tüm denizlerin diğer bir denizle buluştuğu yerde birbirlerine karışmadıkları analiz edilmiştir.
Kendilerini, sonradan ortaya çıkardıkları mesnetsiz bir yaklaşım, bir grup veya bir organizasyonla ifade eden ateist yaklaşımlar tabi ki bunları kabul etmezler, Kabul ettiklerinde bunca yıl/asır ileri sürdükleri yaklaşımlarının sonunda fiyaskoya uğrama, düzmece ve haksız bir konuda diretme psikolojisi içinde olduklarını anlama, menfaat kaybında olma korkusu batılda diretmelerine neden olur. Ateist yaklaşımlar bu ispatlara karşı kendilerini çeşitli bahanelerle uyduruk açıklamalarla uyutarak
düştükleri o fiyasko ile hayatlarını heba ederek giderler. Bu mucizelere bilimsel araştırmalar sonucunda bilim adamlarının yazdıkları nedensellik manasında bakarlar şu sebepten ötürüdürler derler. (Suların karışmaması, tuzluluk oranı, yoğunluk farkındandır, yüzey gerilimindendir derler)
O nedeni oluşturan ortamı, o nedeni yaratanın yine Yüce Allah (C.C) olduğunu bilmezler. Şüphesiz ki Yüce Allah bu yoğunluk farkı ve diğer nedenleri inşa etmemiş olsaydı, sular birbiri ile karışırdı ve Yüce Allah bunu yazmazdı. Yüce Allah, dünyayı yaratırken insanlar için en uygun en güzel ortamı oluşturmuştur. Suların karışmaması manasında Yüce Allah bunu bir fayda ekseninde yapmıştır. Bununda dünya üzerinde insanlar için faydası vardır. Bu, Allah'ın Evren'deki çeşitliliği mükemmel planlamasının bir örneğidir. Denizaltında ortaya çıkan farklı ortamlarda yaşamlarını
sürdüren binlerce canlı çeşidi bu sayede yaşamaktadır. Bu farklı ortamlar, farklı canlıların yaşaması için elverişli ortamlar oluşturmaktadır. Bu sayede denizaltı yaşamı balıklardan, bitki örtülerine ve mikro canlılara kadar daha da büyük bir çeşitliliğe sahip olmaktadır.
Güçlü dalgalar, kuvvetli akımlar suya bu özelliğini kaybettirmemekte, denizlerin altındaki engel bunlara rağmen görevlerini yerine getirmektedir.
Kuran-ı Kerim (Furkan Suresi)
53. Ayet: İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır.İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.
Kuran-ı Kerim (Fatır Suresi)
12.Ayet: İki deniz aynı olmaz. Şu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi kolaydır. Şu ise tuzludur, acıdır.
Bununla beraber her birinden taze et yersiniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın
lütfundan istemeniz ve şükretmeniz için gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün.
|
