Ana Sayfa
Mobil Cihaz Terimler sözlüğü
PC Dosya Uzantı ve Anlamları
----
Bel Fıtığı ( Hernial Disk)
Elbistan İlini Tanıyalım
Google de Arama Yapma
Ziyaretçi
Otomotiv Sektörü Kısaltmalar
İl Telefon Kodları
KPSS Güncel Soru
Dini Konular
=> Namaz Dua ve Sureleri
=> Aleviliğin Doğuşu
=> Kurban ve Kurban Bayramı
=> Tevbe
=> Nazar (Göz Değmesi)
=> Ateizm
=> 40 Hadis
=> Peygamberimizin Şemaili
=> Ögütler
=> Günlük Dualar
=> Cehennem
=> İnşirah Suresi
=> Ebabiller
=> İmam Şibli
Inkılap Tarihi
Genel Tarih
Bana ulaşın

Ebabiller

-
Ebâbil, Arapça'da "bölükler, sürü, sürüler" demektir.
-Kâbe'yi yikmak üzere büyük bir orduyla gelen Yemen valisi Ebrehe'nin   ordusuna saldiran kuslardır.
-Mercimekten büyük
, nohuttan küçük taşlar atarak Fil ordusunu imha etmişlerdir.
-Bunlar aerodinamik gövdeleri, uca doğru sivrilen kanatlarıyla hiç yere konmadan  ve
 çok hızlı uçabilen, siyah kuşlardır.
 -Jet uçaklarının temeli bu kuşların tasarımıdır.
 
-Ebabil yuva yaptığı zaman dışında ender olarak konar. Konarsa da bu dikey bir 
  yüzeye tutunma şeklinde olur. 
 -Ebabil kuşları tüm bilinen kuşlardan daha hızlı uçarlar 
 -Türünün en hızlısı Asya'da yaşayan ve saatte 170 km/saat hızla uçabilen diken 
   kuyruklu ebabildir. 
   







 










FİL SURESİ



Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahim


Elem tera keyfe fe’ale rabbüke bieshâbilfîl. Elem yec’al keydehüm fî tadlîl. Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl. Termîhim bihicâratin min siccîl. Fece’alehüm ke’asfin me’kûl.

Anlamı:

Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle.
1 -Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine! 

2-Tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3-Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
4-Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı.
5-Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.



Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. Sûre, fillerle donanmış ordusuyla Kâ'be'yi yıkmaya gelen Ebrehe'nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır.


Kıssası:

Arapların takvim başı olarak kullandıkları bu Olay, Hz. Peygamberin (s.a.v.) doğum yılı olan 570 veya 571 miladi senesine vukua gelmiştir. 

Habeşistan Krallığı'nın Yemen valisi olan Hristiyan dudağı yarık Ebrehe, Hristiyanlığı yaymak ve Arapları Kâbe ziyaretinden vazgeçirmek için Sana’da muhteşem bir kilise yaptırmış ve orasını Araplar için hacc yeri olarak ilân etmişti. Böylece bütün Araplar’ı Kâbe yerine bu kiliseyi tavaf etmeye zorlamak ve Sana’yı hem dini hem de ticari bir merkez haline getirmek istiyordu. Fakat bunu başaramadı. Çünkü Araplar bu kiliseye hakaretler ettiler, gizlice adam salarak içini kirlettiler.
Ebrehe bunun üzerine Kâbe’yi ortadan kaldırmaya karar verdi. Hazırladığı bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü. Ordunun önünde Mahmud adlı büyük bir fil, birkaç tane de eğitilmiş fil bulunuyordu. Haberi alan Araplar yer yer karşı durmak istedilerse de dayanamadılar.
Ebrehe Mekke yakınlarında karargâh kurup, Kureyşliler’in mallarını yağma ettirdi. Yağma edilen mallar arasında Resulullah Aleyhisselâm’ın dedesi Abdülmuttalib’in develeri de bulunuyordu. Mekke’nin lideri durumunda bulunan Abdülmuttalip, Ebrehe ile görüşerek gasbedilen malların geri verilmesini söyledi. Ebrehe’nin bu durum pek tuhafına gitti.

“Ben Kâbe’yi yıkmaya gelmişken, sen develerinin derdindesin!” dedi.

O ise şöyle cevap verdi:

“Ben ancak develerin sahibiyim, Kâbe’nin elbet bir sahibi var, onu O korur.”

Bunun üzerine Ebrehe develeri geri verdi. Abdülmuttalip dönüşte halkın şehri terketmelerini ve dağlara çekilmelerini söyledi.

Ebrehe Kâbe’yi yıkmak için ordusunu ve filini, gösterdiği yöne tevcih etti. Ancak önde yürüttüğü büyük fil, olduğu yere çöküp hareket etmedi. Güneye, Kuzeye ve Doğuya doğru çevrilince gidiyor, Mekke’ye doğru çevrilince çöküyordu. Ayağa kaldırmak için ne kadar zorladılarsa da başaramadılar.
Sonra Allah-u Teâlâ’nın ezelî iradesi gerçekleşti, tam Mekke’ye girmek üzere bulundukları bir sırada üzerlerine deniz tarafından kırlangıca benzer bölük bölük kuşlar sevketti. Ebâbil adındaki irili ufaklı, siyah, yeşil, beyaz renklerdeki bu kuşlar biri gagasında ikisi ayakları arasında olmak üzere üçer taş taşıyordu. Sürüler halinde Ebrehe’nin ordusunu yukarıdan kuşatıp attıkları taşlarla ölüm yağmuruna tuttular. Bu taşlar kime isabet ediyorsa, vücudu hemen çürümeye başlıyordu. Çok geçmeden altmış bin kişilik ordu delik-deşik olup mahvoldu. Aynı âkıbete uğrayan Ebrehe canını zor kurtarıp Yemen’e döndü ise de, parça parça olan etleri çürüyerek ölmüştür. Mekke’den Yemen’e kadar bütün yollar, ilâhî azaptan kaçmaya çalışan Habeşliler’in cesetleriyle doldu.
Mekkeliler ölenlerin üzerindekilerden ve yanlarında getirdikleri şeylerden pek çok mal elde ettiler.

-Allah'ın şehrinin yine Allah (cc) tarafından korunduğunun kanıtı olan olayda ebabil kuşlarının alnında da kahhar yazdığı söylenir. 


-----

Said b. Cübeyr dedi ki: 
Bunlar semadan gelmiş kuşlardı. Daha öncesinde de, sonrasında da onlar gibisi görülmedi. 

------

İbn Abbas şöyle demiştir: 
Rasûlullah (sav)'ı şöyle buyururken dinledim: "Onlar (Ebabil) sema ile arz arasında pençeleri yuva yapan ve yavrulayan bir kuş çeşididir." 

Bu kuşların diğer kuşlar gibi gagaları, köpeklerin pençeleri gibi pençeleri vardı,

------

İkrime dedi ki: 
Bunlar denizden çıkmış yeşil kuşlardı. Başları yırtıcı hayvanların başlarına benziyordu. Bundan önce de bu kuşlar görülmemişti, daha sonra da görülmedi.

-----

Âişe (r.anha) dedi ki: 
Bunlar en çok kırlangıç denilen kuşlara benzerler. 

------

Muhammed b. Ka'b dedi ki: 
Bunlar siyah deniz kuşlarıydı. Gagalarında ve pençelerinde taşlar vardı.

------

İkrime dedi ki: 
"Ebâbîl" toplu ve birarada demektir. Bunların biri diğerinin ardından gelen, birbirini takip edenler anlamında olduğu da söylenmiştir.

-----

İbn Mesud, İbn Zeyd ve el-Ahfeş
Bunlar birbirlerinden farklı ve dağınık idi, Şuradan, buradan, her yönden geliyorlardı. 

------

el-A'şâ şöyle demiştir:

"Uzun bir hurma ağacı ile gövdesi taze ve yeşil, yeni boy atan bir hurma fidanı; Üzerinde ötüşen sürü sürü kuşlar var." 

------

 

 

 




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol