Ana Sayfa
Mobil Cihaz Terimler sözlüğü
PC Dosya Uzantı ve Anlamları
----
Bel Fıtığı ( Hernial Disk)
Elbistan İlini Tanıyalım
Google de Arama Yapma
Ziyaretçi
Otomotiv Sektörü Kısaltmalar
İl Telefon Kodları
KPSS Güncel Soru
Dini Konular
Inkılap Tarihi
Genel Tarih
=> Tarih Bilimi
=> İlk Çağ Medeniyeleri
=> İslam Öncesi Türk Tarihi
=> İslam Öncesi Türk Devletleri
=> İslam Öncesi Türklerde Kültür ve Medeniyet
=> İslam Tarihi
=> Hz. Muhammed (S.A.V) Dönemi
=> Dört Halife Dönemi
=> Emeviler Dönemi
=> Abbasiler Dönemi
=> Endülüs Emevileri Dönemi
=> Ben'ül Ahmer Devleti Dönemi
=> İslam Kültür ve Medeniyeti
=> İlk Türk İslam Devletleri
=> Türk İslam Tarihi
=> Büyük Selçuklu Devleti
=> Anadolu İlk Türk Beylikleri
=> ilk Türk İslam Devletleri ve Büyük Selçuklu Devletinde Kültür ve Medeniyet
=> Anadolu Selçuklu Devleti
=> Anadolu Selçuklu Devletinde Kültür ve Medeniyet
=> Anadolu Beylikleri
=> Anadolu Beyliklerinde Kültür ve Medeniyet
=> Ortaçağda Kurulan diğer Türk Devletleri
=> Osmanlı Kuruluş Dönemi
=> Osmanlı Yükselme Dönemi
=> Osmanlı Duraklama Dönemi
=> Osmanlı Gerileme Dönemi
=> Osmanlı Dağılma Dönemi
=> Osmanlı Yıkılış Dönemi
=> Osmanlı Kültür ve Medeniyet
Bana ulaşın
GERİLEME DÖNEMİ: (18.Yüzyıl)
 
1699 Karlofça Antlaşması ve 1700 İstanbul Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk defa önemli miktarda toprak kaybetmiş ve gerileme dönemine girmiştir. Gerileme Dönemi 1792 Yaş Antlaşmasına kadar sürmüştür. Bu dönemde en çok savaşılan devletler Rusya ve Avusturya’dır.
 
*Dönemin Temel Politikası:
Kaybedilen yerleri geri almak, Islahatlar yaparak devleti yıkılmaktan kurtarmaktır.
 
*Gerileme Dönemi Padişahları Şunlardır:
 
1. II.Mustafa                                    (1695-1703)
2. III.Ahmet                                     (1703-1730)
3. I.Mahmut                                     (1730-1754)
4. III.Osman                                    (1754-1757)
5. III.Mustafa                                   (1757-1774)
6. I.Abdülhamit                                (1774-1789)
7. III.Selim                                       (1789-1807)
 
*OSMANLI RUS İLİŞKİLERİ:
 
Bu dönemde Çar I.Petro (Deli Petro) ıslahatlar ile Rusya’yı güçlendirmiş, 1700 İstanbul antlaşması ile karadenize inme imkânı bulmuştu.
Rus politikası: Rusya’yı büyütmek, İsveç’ten Baltık Denizi’ni almak, Kırım’a yerleşmek, Boğazlar ve Karadaeniz’e hakim olmak, Balkanlar ve Akdeniz’e inmek idi.
 
-PRUT SAVAŞI (1711)
Ruslar Baltık denizi için savaştıkları İsveç’i 1709 Poltova savaşında yendiler. Ruslardan kaçan İsveç kralı Demirbaş Şarl Osmanlı Devleti’ne sığındı. Arkasından gelen Rusların Osmanlı topraklarına girip bazı yerleri yakıp, yağmalamaları iyi olmayan Osmanlı-Rus ilişkileri iyice bozdu.
Demirbaş Şarl’ın kışkırtmaları, Rusların balkan milletlerini Osmanlı aleyhine kışkırtması, Eflak ve Boğdan beyleri ile gizli ilşkiler kurması, Petro’nun yayılmacı siyaseti, Kırım ve İsveç’in korunması, kaybedilen yerlerin geri alınması amacıyla çok geçmeden Osmanlı devleti, Rusya’ya savaş ilan etti.
 
 
 
Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki 200,000 kişilik Osmanlı ordusu, Kırım güçlerinin de desteğiyle Rusları Prut Nehri kıyısındaki Stanileşti kasabası yakınında çember içine alıp hapsettiler. O an için kurtuluş imkânı kalmayan Deli Petro, Moskova'ya bir mektup yazarak ümitsizliğini anlattı. Çariçe I. Katerina araya girerek Osmanlı Devletine barış teklifinde bulundu. Kırım Hanı ve İsveç Kralı saldırıya geçilip Rus ordusunun yok edilmesini istiyordu. Ancak Baltacı Mehmet Paşa, Rus ordusunun ilelebet imha edilme imkânı varken bu durumdan yararlanmamıştır. I.Katerina'nın araya girmesi ve isyan belirtileri gösteren yeniçerilere güvenmemesi nedeniyle barış isteğini kabul etmiştir.
 
Yapılan 1711 Prut Antlaşmasına göre:
1-Azak kalesi Osmanlılara geri verilecek.
2-Rusya İstanbul’da elçi bulunduramayacak.
3-Rusya Kırım ve Lehistan içişlerine karışmayacak.
4-İsveç kralı ülkesine serbestçe dönecek.
 
Prut antlaşması ile daha önce yapılan 1700 İstanbul antlaşması iptal edilmiş oldu. Rusya sonradan bu antlaşmaya uymamış, Osmanlı Devleti’nin yeniden Rusya’ya savaş ilan etmesiyle Fransa araya girmiş 1712 İstanbul, 1713 Edirne antlaşmaları ile Ruslar Prut antlaşmasını kabul etmişlerdir.
-III. Ahmet, durumdan faydalanamayan Baltacı Mehmet Paşa’yı idam ettirmiştir.
-Prut savaşı Osmanlı devleti için moral olmuş, kaybedilen yerlerin geri alınması düşüncesiyle Venedik ve Avusturya’ya savaş açmak için uygun fırsatlar aranmaya başlamıştır.
 
-1736-1739 OSMANLI-RUS SAVAŞLARI:
Kırım Tatarları ile sınır anlaşmazlığını bahane eden Rusya, İran savaşları sırasında Osmanlı güçlerinin Kafkaslardan geçmesine izin vermedi. Rusların Kırım’a saldırmaları, Balkan ve Ortodoks milletleri Osmanlı aleyhine kışkırtması üzerine Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş ilan etti. Bir süre sonra Avusturya da Rusların yanında savaşa girdi.
Rus ve Avusturya orduları yenilgiye uğradı. Kırım’dan Rus ordusu çıkarıldı. Bu arada İsveç’in de Rusya’ya karşı savaş hazırlıkları olduğundan Fransa’nın araya girmesi ile Belgrad Antlaşması imzalandı.
 
Yapılan 1739 Belgrad Antlaşmasına Göre:
1-Rusya, bu savaşta aldığı yerleri geri verecek.
2-Rusya, Karadenizde savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacak.
3-Azak, kaleleri yıkılmak şartı ile Ruslarda kalacak.
4-Ruslar, istanbul’da elçi bulundurmayacak.
5-Rus çarı protokolde Avusturya ve Fransa kralına denk olacak.
6-Avusturya, Pasarofça antlaşması ile aldığı yerleri ve Belgrad’ı Osmanlı devletine geri verecek.
 
-Bu antlaşma ile Karadeniz tekrar Türk gölü haline geldi.
-Belgrad Antlaşması Osmanlı devletinin 18. yy.da yaptığı en karlı ve son antlaşmadır.
-Bu savaş ve antlaşmalar Osmanlı devletinin 18.yy.da bile Avusturya ve Rusya gibi iki devleti yenebilecek kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
-Bu antlaşma ile Rus çarı dolaylı olarak Osmanlı padişahına denk sayılmıştır.
-Arabulucuğu nedeniyle Osmanlı devleti Avusturya ve Rusya’ya karşı Fransa’ya yakınlaşmayı uygun buldu. Daha önce Fransızlara verilen kapitülasyonlar 1740 Kapitülasyonları ile sürekli hale getirildi.
 
-1768-1774 OSMANLI-RUS SAVAŞLARI:
Belgrad antlaşmasından sonra Ruslarla bir süre savaş yapılmadı. 1768 yılının başında Rusya’nın başında Çariçe II. Katherina vardı. I.Petro’nun siyasetini devam ettirmek istiyordu. Kırım ve Kafkasya’yı almak, Karadenizde donanma bulundurmak, Balkanlara Rusya yanlısı devletler yerleştirmek amacında idi.
-Rusların Lehistan içişlerine karışması ve Lehlerin Osmanlı Devletine sığınması üzerine tam bir Rus düşmanı olan III. Mustafa Rusya’ya savaş ilan etti. (1768)
Ruslar 5 koldan Osmanlı topraklarına girerek Eflak, Boğdan’ı sonra Güney Rusya’ya başarılı akınlar düzenleyen Kırım Hanı Giray Han’ın vefatı üzerine Kırım’ı işgal ettiler. Osmanlı devleti her cephede yenilgiye uğradı.
 
 
 
-Bu arada Baltık denizinden hareket eden bir Rus donanması, ingilizlerin yardımı ile Cebelitarık boğazından geçerek ilk kez Akdenize indi. Mora kıyılarına geldi. Mora’daki Rumları kışkırtarak bir isyan çıkardılar. Osmanlı devletinin bu isyanı bastırması üzerine Mora’dan ayrılan Rus donanması Çeşme’de ani bir baskınla Osmanlı donanmasını yaktı. (Çeşme Baskını 1770)
-Osmanlı devleti, Kırım Yerköy, Silistre ve Varna’da bazı zaferler kazansa da etkili olmadı.
-Rusların bu başarıları Balkanlarda çıkarı olan Avusturya’yı telaşlandırdı. Avusturya’nın Osmanlı Devleti’ni desteklediğini gören Prusya, Lehistanın paylaşılması fikrini ortaya attı. 1772 yılında Lehistan, Prusya ve Avusturya arasında paylaşıldı. Avusturya, Osmanlı devletinden desteğini çekti.
-III. Mustafa üzüntüden ölünce tahta geçen I.Abdülhamit, Prusya’nında araya girmesiyle Küçük Kaynarca Antlaşmasını imzalayarak savaşa son verdi. (1774)
-Bu antlaşma Karlofça Antlaşmasından sonra imzalanan en ağır antlaşmadır.
-Osmanlı devleti ilk kez teke tek savaştığı devlete yenildi.
 
Yapılan Küçük Kaynarca Antlaşmasına Göre:
 
1-Kırım’a bağımsızlık verilecek, sadece dini bakımdan Osmanlı halifesine bağlı olacak.
-Antlaşmanın en ağır maddesi idi. Böylece Karadeniz Türk gölü olmaktan çıktı.
-Osmanlı devletinden ayrılan ilk müslüman bölge Kırım oldu.
 
2-Dinyester’in doğusundaki topraklar Ruslara verilecek.
 
3-Rusya işgal ettiği yerleri Osmanlı devletine geri verecek.
- Eflak, Boğdan, Beserabya ve Gürcistan’daki bazı yerler ile Eğe adaları işgal edilmişti.
 
4-Ruslar, Osmanlı devletinde devamlı elçi bulunduracak.
 
5-Ruslar Kapitülasyonlardan yararlanacak.
-Ruslara bu antlaşma ile ilk kez kapitülasyon verildi. Ekonomik yönden en eğır antlaşma maddesi budur.
 
6-Ruslar Karadenizde donanma bulunduracak, ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek.
-Boğazlar ilk kez pazarlık konusu olmuş, gizli bir antlaşma ile Rus ticaret gemilerinin boğazlardan serbestçe geçmesine imkan hazırlanmıştır.
 
7-Ruslar Osmanlı himayesindeki Ortodoksların haklarını koruyacak. İstanbul’da bir kilise açabilecek. Eflak ve Boğdan beylerinin haklarını koruyabilecek.
-Bu madde ile Ruslar, Osmanlı devletinin içişlerine karışma hakkı elde etti. Ortodoksları koruma hakkı Ruslara geçti.
 
8-Osmanlı devleti savaş tazminatı ödeyecekti.
-Rusya’ya ilk kez savaş tazminatı ödendi. Bu Osmanlı devletinin ilk kez ödediği savaş tazminatıdır. (7,5 milyon akçe)
-Bu durum Osmanlının mali ve askeri açıdan kayba uğradığını gösterir.
 
-Kırım Meselesi - Aynalıkavak Sözleşmesi: (1779)
 
Kırım’a göz diken Çariçe II Katherina 1777’de Rusya yanlısı Şahin Giray’ı Kırım Hanı seçtirince Ruslar bölgeye birçok slav göçmen yerleştirmeye başladı. Kâfir dedikleri Şahin Giray’ın Hanlığını istemeyen Tatarlar ise ayaklandı. Osmanlı devleti isyanı ve Rusya yanlısı Şahin Giray’a karşı Selim Giray’ı destekledi. Ruslar isyanı bastırınca Osmanlı devleti Rusların Kırım’dan çekilmesini istedi. Fransa ve İngiltere’nin araya girmesi ile Aynalıkavak Antlaşması (Tenkihnamesi) imzalandı.
 
 
 
Yapılam Aynalıkavak Sözleşmesine Göre:
 
1-Osmanlı Devleti, Şahin Giray'ın hanlığını tanıyacak, ama sonraki hanların seçimi için, padişahın halife olarak onayı alınacak.
2-Akdeniz ve Karadeniz'de, Fransızlarla İngilizlere tanınan ticari haklar Rusya'ya da tanınacak,
3-Kırım'daki Rus kuvvetleri geri çekilecekti.
4-Kırım hanları serbestçe seçilecekti.
 
-Bu sözleşme ile Osmanlı devleti Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu dolaylı olarak kabul etmiş oldu.
-Ancak Rusya Antlaşmaya uymadı.
-1783’te Rusya, Kırım’ı resmen işgal etti.
-1785’te halk yeniden ayaklandı. Bahadır Giray tahta geçirildi. Şahin Giray Ruslara sığındı. Rus ordusunu arkasına alarak Kırım’a yeniden gelen Şahin Giray umduğunu bulamadı. İstanbul’a sığındı. Ancak yaptıklarına karşılık Rodos’a sürülerek orada idam edildi.
 
 
-1787-1792 OSMANLI-RUS SAVAŞLARI:
 
Rusya ve Avusturya Osmanlı topraklarını paylaşmak, İstanbul ve çevresinde Dakya denilen bir Bizans devleti kurmak (Grek Projesi) amacıyla bir gizli antlaşma yaptı. Bu antlaşma İngiltere ve Prusya’yı endişelendirdi. İngiltere durumu bildirerek Osmanlı devletini savaş için kışkırttı. Prusya, Osmanlı devletini destekledi.
Osmanlı Devleti ise Kırım’ı geri almak ve bu gizli antlaşmayı bozmak için Rusya’ya savaş ilan etti. (1787)
-Osmanlı Orduları Avusturya’ya karşı başarılı oldularsa da Ruslara karşı yenildiler.
-Özi kalesinin Ruslara geçtiğini öğrenen I.Abdülhamit üzüntüsünden öldü. Yerine III. Selim geçti.
Bu sıralarda Fransız İhtilali patlak verince Avusturya savaştan ayrıldı. Tek başlarına kalan Ruslar antlaşmaya razı oldular
-1791’de Avusturya ile Ziştovi; Ruslar ile Yaş Antlaşması imzalandı.
 
Yapılan 1792 Yaş Antlaşmasına Göre:
1-Rusya işgal ettiği yerlerden çekildi.
2-Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu onaylandı.
3-Dinyester nehri iki ülke arasında sınır oldu.
4-Özi kalesi Ruslarda kaldı.
 
-Bu antlaşma ile Osmanlı devleti dağılma dönemine girdi. Artık kaybedilen toprakları geri almak için savaşmaktan vazgeçildi. Var olan toprakları koruma dönemi başladı.
 
*OSMANLI VENEDİK İLİŞKİLERİ:
 
Prut savaşındaki Osmanlı başarısı üzerine Karlofça antlaşmasında Venediklilerin eline geçen Mora ve Dalmaçya kıyılarının alınması için Venedik’e savaş açıldı. Mora kısa bir süre alındı. (1715)
 
*OSMANLI AVUSTURYA İLİŞKİLERİ:
 
Osmanlı devleti Karlofça antlaşması ile kaybettiği yerleri geri almak istiyordu. 1711’de Ruslar’da Azak kalesini geri alınca ümitlendi.
1715’te Osmanlı devletinin, Venedik’in Karlofça antlaşması ile elde ettiği toprakları geri alması üzerine Avusturya sıranın kendisine geldiğinden şüphelendi. Karlofça antlaşmasının uygulanmasından sorumlu garantör devleti olarak, Osmanlı devletine tehditte bulundu. Bunun üzerine Osmanlı devleti Avusturya’ya savaş açtı. (1716)
-Osmanlı devleti Petervaradin Savaşı’nda yenildi. Sadrazam Silahtar Damat Ali Paşa şehit oldu. Osmanlı ordusu dağıldı. Belgrad düşman eline geçti. Yeni sadrazam Nişancı Mehmet Paşa’nın Bosna ve Vidin’de bazı başarılar elde etmesi,. Bu sıralarda sadrazam olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa barış yanlısı olmas nedeniyle İngiltere ve Fransa’nın da araya girmesiyle Sırbistan’ın Pasarofça Kasabasında antlaşma imzalandı.
 
Yapılan 1718 Pasarofça Antlaşmasına Göre:
1-Kuzey Sırbistan, Belgrad, Bosna Avuturyaya verildi.
2-Mora Osmanlılarda kaldı.
3-Adriyatik sahilinde birkaç küçük ada Venedik’e bırakıldı.
 
Pasarofça Antlaşması sonrasında Osmanlı devleti batının üstünlüğünü ilk kez kabul etmiş ve bir süre barış siyasetinin uygulandığı ve batılı tarzda ıslahatların yapıldığı Lale Devri'ne girmiştir.
 
-1736 OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞI:
 
Avusturya 1736’da Rusya ile birlikte Osmanlı devletine karşı savaş açtı. Avusturya ve Rusya yenilgiye uğradı. Belgrat Antlaşması imzalandı.
-Avusturya, Belgrad dâhil Pasarofça antlaşması ile aldığı yerleri Osmanlılara geri verdi.
 
-1787 OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞI:
 
1783’te Kırım’da çıkan isyanları bahane eden Rusya Kırım’ı işgal etmişti. Osmanlı-Rus savaşı başlamış ve devam ederken Avusturya da Osmanlı devletine savaş açtı.
Osmanlı devleti 1789’da İsveç ile dostluk antlaşması 1790’da Prusya ile ittifak antlaşması yaptı. Avusturya, savaşta başarılı olduğu halde Fransız İhtilali ve Fransa’ya yakın çok milletli bir ülke olması, Fransa’nın giderek artan askeri tehdidi nedeniyle ve Prusya’nında araya girmesi ile Ziştovi Antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.
Yapılan 1791 Ziştovi Antlaşmasına Göre:
-Avusturya Belgrad dâhil aldığı tüm yerleri geri verdi.
-Ziştovi Antlaşması ile Osmanlı-Avusturya savaşları sona erdi.
 
*OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ:
 
İran’daki Safevi devletinin Sünni Müslümanları Şiiliğe zorlaması üzerine Kafkasya ve Azerbaycan’daki Sünniler isyan çıkardı. Ve Osmanlı devletinden yardım istediler. Afganistandaki sünni Müslümanlar da İran`a karşı ayaklanarak Afganistan Devletini kurdular. Rusların da İran’daki taht kavgalarından faydalanarak Kafkaslara girip Bakü’yü işgal etmesi üzerine İran’ın Rusya tarafından işgalini istemeyen ve doğu sınırını güvenlik altına almak isteyen Osmanlı devleti de harekete geçti. Kuzey İran’da karşı karşıya gelen Osmanlı ve Rus orduları batılı devletlerin araya girmesiyle İstanbul antlaşmasını imzalayarak İran’ı paylaştılar. (1724)
Kuzeybatı İran, Dağıstan ve Hazar kıyıları Ruslarda; Gence, Karabağ, Revan ve Tebriz Osmanlılarda kaldı.
-Kafkasya’nın büyük bir kısmı Rus hakimiyetine girdi.
 
-Ancak İran’ın başına geçen Şah Tasmasb bu antlaşmayı tanımadı. Bir kısım yerleri Osmanlı Devletinden geri aldı. Bu duruma seyirci kalan III. Ahmet’e karşı ayaklananlar İstanbul’da Patrona Halil İsyanını çıkardı. III. Ahmet’in yerine I.Mahmut padişah oldu. İran’dan Tebriz ve Hemedan geri alındı. 1732’de Ahmet Paşa Antlaşması imzalanarak savaşlara son verildi. Antlaşmaya göre:
-Tebriz, Kirmanşah ve Hemedan İran`da; Tiflis, Dağıstan ve Gence Osmanlılarda kalacaktı.
Ancak antlaşma yürürlüğe girmedi.
 
-Aralıklarla devam eden Osmanlı-İran savaşları İran’ın isteği üzerine 1746’da imzalanan Kasr-ı Şirin (Kerden) antlaşmasına kadar sürdü.
 
II. Kasr-ı Şirin (Kerden) Antlaşması (1746)
 
-1639’da IV Murat döneminde imzalanan I.Kasr-ı Şirin antlaşmasının maddeleri aynen kabul edildi.
-Osmanlı-İran savaşları sona erdi.
 
*OSMANLI-FRANSIZ İLİŞKİLERİ:
 
-Osmanlı devleti, batı siyaseti gereği Fransa ile iyi ilşkiler içinde idi. Bu yakınlaşma Kanuni döneminde 1535 kapitülasyonları ile başladı. Fransa her hükümdar değişikliğinde Osmanlılara hediyeler göndedererek kapitülasyonları genişletmeyi başarmış, 1740’da kapitülasyonlar sürekli hale getirilmişti.
 
-Fransa kendi çıkarlarına ters düştüğü için Avusturya ve Rusya’nın güçlenmesini ve Osmanlı devletine baskı kurmasını istemiyordu. Zaten Batılıların Osmanlı devleti üzerindeki çıkar çatışmaları Osmanlı devletinin ömrünü uzatmıştır.
 
-III. Selim döneminde Fransa ilişkileri çok gelişmişti. Islahatlar da Fransa’dan yardım istenmiş ve görülmüştü.
 
-Mısır’ın İşgali (1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı):
 
1789’da Hindistan’ı İngilizlerden almak isteyen Fransa galip gelebilmek, İngilizlerin Mısır ve Hindistan sömürge yollarını kesmek için Osmanlı Devleti’nin elindeki Mısır’a asker çıkararak Kahire’yi işgal etti. İngiltere, Hindistan’ı Fransa tehdidinden kurtarmak, Akdeniz’deki üstünlüğün Fransa’nın eline geçmesini önlemek, Rusya ise Akdeniz’deki üstünlüğün Fransa’nın eline geçmesini önlemek amacıyla Osmanlı devleti ile ittifak yaptı. İngilizler, İskenderiye önündeki Fransız donanmasını yok ettiler. Anavatanlarıyla bağlantıları kesilen Fransız ordusu Mısır’da adeta hapse mahkûm oldu. Ruslar yardım amacıyla gelmelerine rağmen Egede bir kısım Osmanlı adalarını işgal etti. Fransa daha sonra Osmanlı devletini barışa zorlamak için Suriye’ye de asker çıkardı. Ancak Akka kalesi önünde Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki Nizam-Cedit ordusu Napolyon’u yenilgiye uğrattı. Osmanlı ordusunun Mısır’a gitmesi üzerine Fransa ile 1801 El Ariş Antlaşması ve 1802 Amiyen Antlaşması yapıldı.
-Fransa, Mısır’ı terk etti.
 
*18.YÜZYIL ISLAHATLARI:
 
17.yy.da ileri görüşlü devlet adamları duraklamanın nedenlerinin eski kanun ve geleneklere saygısızlıktan ileri geldiğini sanmışlar, IV. Murat, Kuyucu Murat Paşa ve Köprülüler gibi ıslahatçılar kuvvet ve şiddete dayanarak düzeni yeniden kurmaya çalışmışlar, bir dereceye kadar başarılı olmuşlardı. 18.yy.da bu çeşit ıslahatların artık yeterli olmadığı anlaşıldı. Avrupa’nın askeri ve teknik üstünlüğü alınan yenilgiler sebebiyle kabul edildi. Bu sebeple Pasarofça antlaşmasından sonra ıslahat hareketlerine başlandı.
-18.yy.da Osmanlı devletinde batılılaşmanın başladığı batının bilim ve teknikteki üstünlüğünün kabul edildiği bir dönemdir.
 
-Islahatlar kişilere bağlı kaldı. Devlet politikası olmadı.
 
-17.yy ıslahatları devletin kendi imkânları ile olmuşken, 18.yy ıslahatları batılıların yardımı ile gerçekleştirilmiştir.
 
-18.yy ıslahatları, 17.yy ıslahatlarından daha geniş kapsamlı ve köklüdür.
 
-Islahatlar: daha çok Askeri ve Teknik alanda olmak üzere Yönetim, Eğitim, alanlarında yapıldı.
 
-Bu dönemde devletin amacı ve siyaseti. Avrupa’nın bilim ve tekniğini alarak ıslahatlar yapmak ve devleti eski ihtişamına kavuşturmaktır. Batıdaki yeniliklerin Osmanlı devletinde uygulanmasına çıkarlarına zarar vereceğini düşünen yeniçeriler, esnaflar, vali ve din adamları karşı çıktılar.
18.yy Lale devri ile başlayan batılılaşma ve yenileşme çabaları engellenme ve başarısızlıklara rağmen 19.yy ıslahatları için temel örnek teşkil etmiştir. Bu dönemde başlayan ıslahatlaşma Cumhuriyete geçişe kadar sürmüştür. Yani Cumhuriyeti doğuran ortam 18.yy.dan itibaren oluşmaya başlamıştır.
 
 
*Edirne Olayı (1703) :
Padişah II. Mustafa’nın Edirne’ye gelerek av ve eğlence ile zaman geçirmesi, kızları için burada saraylar yaptırması, devlet işlerini Şeyhülislam Feyzullah Efendi’ye bırakması gibi nedenlerle başkentin Edirne’ye taşınacağından korkan Ulema sınıfı ve yeniçeriler ayaklanarak II. Mustafa’yı tahttan indirerek yerine III. Ahmet’i tahta oturttular.
 
*Lale Devri Islahatları: (1718-1730)
Karlofça antlaşmasından sonra Osmanlı devleti, Avrupa devletlerine karşı daha çok savunma önlemleri almaya başladı. Avrupa’daki gelişmeleri yakından izlemeye başladı.
-Batıcılık fikir akımının etkili olduğu dönemdir.
-Bu devirde Avrupa ile savaş yapılamamış barış dönemi yaşanmıştır.
-İlk kez batı örnek alındı. Bilimsel ve teknik gelişmenin başladığı dönemdir.
-Lale devri 1718 Pasarofça antlaşması ile başlar, 1730 Patrona Halil isyanına kadar sürer.
-Bu devre, Lale soğanının yüzlerce çeşidi yetiştirilmesi ve fahiş fiyatlarla lale soğanı satılması nedeniyle Lale devri adı verilmiştir
-18.yy. ıslahatları lale devri ile başlar.
-Zevk ve eğlencenin bol olduğu bununla beraber bazı yeniliklerin yapıldığı dönemdir. Padişah ve devlet adamları bu devirde yazları bahçelerde saz, söz eğlenceleri; kışları da sarayda helva sohbetleri düzenlediler. Divan şairi Nedim ile ünlü Minyatür sanatçısı Levni bu dönemde yetişmiştir.
-Devrin padişahı III. Ahmet, Sadrazamı, batı yöntemleriyle ıslahat yapılmasını savunan, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’dır.
-Lale devri askeri ıslahatların yapılmadığı daha çok kültürel alanda ıslahatların yapıldığı bir dönemdir.
-İstanbul’da Haliç ve Boğaziçi kıyılarında birçok saray, köşk ve eğlence yerleri yapıldı.
-Sadrazam İbrahim Paşa doğduğu yerde Nevşehir şehrini kurdu.
 
-Avrupa’ya ilk kez geçici elçiler gönderildi.
 İlk gönderilen elçi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’dir.
 
-İlk Türk matbaası kuruldu. (1727)
 Said Efendi ve İbrahim Mütefferika tarafından kuruldu.
 Matbaa, batıdan alınan ilk teknik araçtır. Dini yayınlar basılmamak kaydıyla getirildi. Hattatların çok olması nedeniyle dini kitapların matbaada basımı çok geç oldu. Matbaada basılan ilk eser Vankulu Lügatidir.
 
-İlk defa çiçek aşısı uygulanmaya başladı.
-Yeniçeriler arasından Tulumbacılar denen bir itfaiye teşkilatı kuruldu.
-Bir Tercüme Kurulu oluşturularak, Doğu klasikleri Türkçeye çevrildi. İstanbul’da 5 adet Kütüphane açıldı.
-İstanbul’da Çini ve Kumaş Fabrikası; Yalova’da Kağıt fabrikası kuruldu.
-Klasik Türk mimarisi eski ihtişamını kaybetti. Sivil mimari gelişme gösterdi. Avrupanın Barok ve Gotik tarzı ilk kez kullanılarak küçük eserler yapıldı. (III. Ahmet Çeşmesi, Sadabad Sarayı). İstanbul’un imarına çalışıldı. (Laleli Cami, III. Ahmet Kütüphanesi..)
 
Halktan alınan vergiler ve lüks harcamaların artması, İran savaşlarında Osmanlı devletinin başarısız olması üzerine Patrona Halil İsyanı çıkmış Bu isyanla III. Ahmet ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa öldürülmüş tahta I.Mahmut çıkmış, Böylece lale devri sona ermiştir.
 
*I.Mahmud Dönemi Islahatları:
Sadrazam Topal Osman Paşa’dır. Hizmetlisi Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa’dır.
-Bu dönemde ilk kez batıdan faydalanılarak sadece askeri ıslahatlar yapıldı.
-Humbara Ocağı ıslah edildi. Topçu Ocağı iyileştirildi.
 İlk ıslah edilen ocak Humbaracı ocağıdır.
-Subay yetiştirmek için Kara Mühendishanesi (Mühendishane-i Berri Hümayun) açıldı.
Bu Osmanlı devletinin açtığı ve pozitif bilimlerin okutulduğu ilk harp okuludur.
-Ayasofya Kütüphanesi açıldı.
-Ordu; tabur, bölük gibi kısımlara ayrıldı.
 
*III. Osman Dönemi Islahatları:
-III. Osman döneminde hiç bir ıslahat çalışması yapılmamıştır.
-Ahırkapıda bir deniz feneri yapılmıştır.
 
*III. Mustafa Dönemi Islahatları:
Sadrazam Koca Ragıp Mehmet Paşa, Hizmetlisi Baron Dö Tot’tur.
-Sürat topçuları ocağı kuruldu.
-Tophane Baron dö Tot tarafından ıslah edildi.
-Deniz Mühendishanesi (Mühendishane-i Bahri Hümayun) açıldı.
-İlk defa Elham usulü iç borçlanma yapıldı.
-İsraf önlenmeye, maliye düzeltilmeye çalışıldı.
-Birçok bilimsel eser Osmanlıcaya tercüme edildi.
-Rusya ile yapılan savaşlar bu ıslahatların yeterli olmadığını göstermiştir.
 
*I. Abdülhamit Dönemi Islahatları:
Sadrazam Halil Hamit Paşa, Hizmetlisi Cezayirli Hasan Paşa’dır.
-Askeri alanda ıslahatlara devam edilmiştir.
-Yeniçerilerin sayımı yapıldı.
-Cülus bahşişi kaldırıldı.
-Ulufe alım ve satımı yasaklandı.
-Subay yetiştirmek için İstihkâm Okulu açıldı.
-Yerli malının kullanılması teşvik edildi.
-Levent teşkilatı kaldırıldı, tersane sayısı arttırıldı.
-Avrupa’dan çok sayıda askeri danışman ve mühendis getirildi.
-Teknik alanda yararlanmak için Fransa’dan getirilen uzmanların Müslüman olmaları ve Osmanlı kıyafeti giymeleri geleneğine son verildi.
 
*III. Selim Dönemi Islahatları: (Nizam-ı Cedid Yenilikleri)
18.yy.ın en büyük reformcu ve yenilikçi padişahıdır. II. Selim yenilik hareketleri ile ilgili olarak ülkenin ileri gelenlerinden bu konuda raporlar hazırlamalarını istedi. Hazırlanan raporların ortak yönü ıslahatların öncelikle askeri alanda yapılmasıydı.
-Nizam-ı Cedid yenilikleri daha çok Askerlik ve Yönetim alanındaki ıslahatları kapsamaktaydı.
 
-III. Selim yapacağı ıslahatlara rapor hazırlatarak zemin hazırlayan ilk padişahtır.
-Vezirlerin sayısını azalttı. Kıyafette yenilikler başlattı.
-Eyalet sistemi yerine vilayet sistemi getirildi.
-Okullara yabancı dil (Fransızca) dersi kondu.
-Avrupai tarzda ilk çağdaş ordu olan Nizam-ı Cedid ordusunu kurdu. Ordu modelinin hazırlanması için Ebubekir Ratip Efendi’yi yurt dışına göndermiştir. Ordunun eğitimi için Avrupa’dan subaylar getirilmiştir. Kütahya ve Karaman’da Nizam-ı Cedid askerleri yetiştirildi.
Bu ordunun masraflarının karşılanması için İrad-ı Cedid hazinesini oluşturdu.
-Asker ihtiyacı için Levent ve Selimiye Kışlaları kuruldu.
-Yeniçerilerin sayısı azaltılarak, ücretleri yükseltildi. Yeniçerilere yeni düzenlemeler getirildi. Haftada 2-3 gün zorunlu eğitim getirildi.
-Topçu ve Humbaracı Ocakları ordunun teknik sınıfları haline getirildi. Tophanede yeni toplar döktürüldü.
-Kara ve Deniz mühendishaneleri genişletildi.
-Askerlik bilgileri içeren kitaplar Türkçe’ye çevrildi.
-Denizciliğe önem verildi. Tersaneler onarıldı.
 
-Avrupa’da daimi (sürekli) elçilikler kuruldu.
İlk elçilik 1793’te Londra’da açıldı. İlk elçi Yusuf Agâh Efendi oldu.
Londra, Paris, Viyana ve Berlin’de elçilikler açıldı.
 
-İlk resmi devlet matbaası (Dar’ültıbatül Amire) Üsküdar’da açıldı. Bir çok çeviri kitaplar bastırıldı.
-Ticari ve ekonomik alanlarda da yenilikler yapıldı.
-Paranın korunması için önlemler alınması yoluna gidildi.
-Halkın yerli malı kullanması teşvik edildi.
-Avrupalıların ülke içinde ticaret yapmaları yasaklandı.
-Zengin tüccarların mallarına el konuldu.
 
-III. Selim’in yaptığı bu yenilikler, yeniçerilerin ve yenilik taraftarı olmayan devlet adamlarının hoşuna gitmedi. Çıkarı bozulanlar 1806-1812 Osmanlı Rus Savaşı nedeniyle ordunun İstanbul’da bulunmamasını fırsat bilerek Kabakçı Mustafa İsyanında ayaklandılar. Kabakçı Mustafa’nın elebaşı olduğu isyan, III. Selim’in öldürülmesi ile son buldu. II. Selim’in yerine tahta IV. Musatafa çıkarıldı. Bu i,syandan kaçanlar Ruscuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa’ya sığındı. Alemdar Mustafa Paşa’da III. Selim’i tahta çıkarmak için bir İstanbul’a geldi. Fakat III. Selim ‘in öldürüldüğünü görünce II. Mahmud’u padişah yaptı. Kendisini de Sadrazam ilan etti.
-Kabakçı Mustafa İsyanı, devlet düzenini değil baştaki kişileri değiştirmeyi amaçlayan özelliktedir. Bu isyanla Nizam-ı Cedid ordusu dağıtıldı.



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol