Ana Sayfa
Mobil Cihaz Terimler sözlüğü
PC Dosya Uzantı ve Anlamları
----
Bel Fıtığı ( Hernial Disk)
Elbistan İlini Tanıyalım
Google de Arama Yapma
Ziyaretçi
Otomotiv Sektörü Kısaltmalar
İl Telefon Kodları
KPSS Güncel Soru
Dini Konular
Inkılap Tarihi
Genel Tarih
=> Tarih Bilimi
=> İlk Çağ Medeniyeleri
=> İslam Öncesi Türk Tarihi
=> İslam Öncesi Türk Devletleri
=> İslam Öncesi Türklerde Kültür ve Medeniyet
=> İslam Tarihi
=> Hz. Muhammed (S.A.V) Dönemi
=> Dört Halife Dönemi
=> Emeviler Dönemi
=> Abbasiler Dönemi
=> Endülüs Emevileri Dönemi
=> Ben'ül Ahmer Devleti Dönemi
=> İslam Kültür ve Medeniyeti
=> İlk Türk İslam Devletleri
=> Türk İslam Tarihi
=> Büyük Selçuklu Devleti
=> Anadolu İlk Türk Beylikleri
=> ilk Türk İslam Devletleri ve Büyük Selçuklu Devletinde Kültür ve Medeniyet
=> Anadolu Selçuklu Devleti
=> Anadolu Selçuklu Devletinde Kültür ve Medeniyet
=> Anadolu Beylikleri
=> Anadolu Beyliklerinde Kültür ve Medeniyet
=> Ortaçağda Kurulan diğer Türk Devletleri
=> Osmanlı Kuruluş Dönemi
=> Osmanlı Yükselme Dönemi
=> Osmanlı Duraklama Dönemi
=> Osmanlı Gerileme Dönemi
=> Osmanlı Dağılma Dönemi
=> Osmanlı Yıkılış Dönemi
=> Osmanlı Kültür ve Medeniyet
Bana ulaşın
OSMANLI YIKILIŞ DÖNEMİ: (20.Yüzyıl) Trablusgarp Savaşı: (1911-1912) Cezayir Ve Tunus’u Fransa; Mısır’ı İngiltere İşgal Etmişti. Osmanlı Devletinin Kuzey Afrika’daki Son Toprağı Trablusgarp Kalmıştı. 1870’de Birliğini Tamamlayan İtalya, 1896’da Habeşis¬tan’a saldırdıysa da bir başarı elde edemedi. Sanayisini Geliştirmede Kullanacağı Hammadde Gereksinimi İçin Trablusgarp Ve Bingazi’ye Göz Dikti. İtalyan şirketleri Trablusgarp’ta halk üzerinde etki kurmak için banka, okul ve sağlık ocakları açmaya başladı. Daha Sonra Buralarda Uygarlığın Geri bırakıldığı ve İtalyanlara kötü davranıldığı Bahanesi İle Osmanlı Devletinden Buraları İstedi. Bunun Reddedilmesi Üzerine Trablusgarp’a Asker Çıkardı. İngiltere, Alman-İtalyan İttifakını Önlemek İçin Bu İşgale Sesini Çıkarmadı. -Osmanlı Devletinin Trablusgarp’a Karadan Sınırının Olmaması, (Çünkü Mısır İngiliz İşgalinde İdi Ve İngiltere İle İtalya Anlaşma Yapmışlardı.) -Donanma Gücünün Yetersiz Olması Nedeniyle Osmanlı Devleti yerli halkı örgütlemek için Trablusgarp’a Gönüllü Subaylar (Mustafa Kemal, Enver Paşa, Nuri Bey, Fethi Bey) Gönderdi. *Mustafa Kemal, Derne Ve Tobruk’ta; Enver Bey Bingazi’de İtalyanlara Karşı Savaştılar. İtalyanlar Sınırlardan İçeri Giremediler. Teşkilatlanmış olan asker ve Ömer Muhtar liderliğinde ayaklanan Araplar karşısında başarısız duruma düştüler. İtalya, Osmanlı Devletini Anlaşmaya Zorlamak İçin Egedeki Oniki Adaya Asker Çıkardı. Fakat Başarılı Olamadı. Ancak Balkan Savaşlarının Patlak Vermesi Üzerine İtalya İle 1912’de İsviçre’nin Uşi Kentinde Uşi Antlaşması İmzalandı. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal’in Sömürgeciliğe Karşı Giriştiği İlk Savaştır. Savaş sonunda İttihatçıların saygınlığı azaldı. Uşi Antlaşması: (1912) -Trablusgarp Ve Bingazi İtalyanlara Verildi. -Oniki Ada Osmanlılara Verilecek, Ancak; Balkan Savaşları Nedeniyle (Yunan İşgali Tehlikesi) Bir Süre İtalyanlarda Kalacaktı. -Trablusgarp Dini Bakımdan Halifeye Bağlı Olacaktı. -İtalya Trablusgarp ve Bingazi’nin Düyun-u Umumiye Komisyonuna ödemesi gerekn taksitlerini ve bölgede görev yapan halife temsilcilerinin maaşlarını ödeyecekti. *Ege Adaları (Oniki Ada) I. Dünya Savaşı Sırasında İtalya Tarafından İlhak Edilmiş Ve 1947’de Yunanlılara Verilmiştir. Netice De Oniki Ada Konusunda İtalyanlar Verdiği Sözde Durmayarak Osmanlı Devletine İhanet Etmişlerdir. I.Balkan Savaşı: (1912) Rusya’nın Kışkırtması İle Aralarındaki Sorunları Bir Kenara Bırakan Sırbistan, Karadağ, Yunanistan Ve Bulgaristan, Türkleri Balkanlardan Çıkarmak Amacıyla Anlaştılar. Bu Sıralarda Devam Eden Trablusgarp Savaşını Da Fırsat Bilerek Osmanlı Devletine Savaş Açtılar. Karadağlıların Saldırısıyla Savaş Başladı. Osmanlı devleti 4 cephede birden savaşmak zorunda kaldı. -Osmanlı Ordusunun Önemli Bir Bölümünün Terhis Edilmesi -Osmanlı Ordu Komutanları Arasındaki Siyasi Görüş Farklılıklarının Olması, Askerin Siyasete Karışması. -Ordunun Teknik Bakımdan Yetersizliği -Balkan Devletlerinin Birleşerek Savaşmaları -Balkanlardaki gelişmelerin, Osmanlı tarafından, takip edilememesi -İngiltere’nin, 1908’de Estonya’nın başkenti Reval’de yapılan görüşmeler sonucunda, Rusya’yı Balkan politikasında serbest bırakması, Rus Panislavizm politikası -II. Meşrutiyet Karışıklıkları *Savaşta Binbaşı olarak görev yapan Mustafa Kemal 17 Şubat 1913’de Mahmut Şevket Paşa’ya yazdığı bir uyarı mektubunda Çatalca’dan Bulgarlara şiddetle taarruz emri verilmesi gerektiğini ve taarruzun bir an dahi ertelenmesinin doğru olmadığını belirtmekte idi. Plana göre her iki kolordu aynı günde hareket edeceklerdi. Ancak Mustafa Kemal’in kurmay başkanı olduğu 10. Kolordu’nun (Bolayır Kolordusu) Enver Paşa’nın çıkarma gemilerinin denize açıldığı bilgisini teyit etmeden, planlanandan 1 gün önce hücuma geçmesi yüzünden ağır bir yenilgi alındı. Edirne düştü. Enver Paşa’nın çıkarma gemileri sabah saatlerinde Şarköy sahiline ulaştığında Bolayır’daki kuvvetler Bulgarlar karşısında dağılmış, büyük bir hezimet yaşanmıştı. Osmanlı kayıpları felaket bir düzeydeydi. Osmanlı devleti Bulgarlara karşı ilk kez tarihinde hiç karşılaşmadığı kadar 50 kattan fazla şehid vermiştir. Osmanlı Orduları Yenilgiye Uğradı. Bulgarlar Çatalca’ya Kadar Geldiler. Rauf Orbay’ın Hamidiye Kruvazörü ile yap¬tığı başarılı mücadelelere rağmen Yunanlılar, Ege Adalarını işgal ettiler. *I. Balkan Savaşı’nda İstanbul tehdit altına girmiştir. *Osmanlı Devleti İle Karadan Bağlantısı Kesilen Arnavutluk Bağımsızlığını İlan Etti. Osmanlı Devletinden Ayrılan Son Balkan Devleti Arnavutluk’tur. *Edirne Ve Yanya’nın Düşman Eline Geçmesi Üzerine Osmanlı Devleti Barış İstedi. 1913’te Londra Antlaşması İmzalandı. Londra Antlaşması: (1913) -Midye Enez Çizgisinin Batısında Kalan Topraklar Edirne, Kırklareli, Makedonya, Batı Trakya, Kaybedildi. 1-Edirne ve Kırklareli Bulgaristan’a verildi. 2-Bulgaristan’ın sınırları Ege denizine kadar genişledi. -Bulgaristan savaştan en karlı çıkan devlet oldu. 3- Gökçe Ada ve Bozca Ada hariç, Ege Adaları fiilen elden çıktı -İttihat Ve Terakki Partisi, Londra Görüşmeleri Sırasında Bab-ı Ali Baskını İle Osmanlı Devletinin Yönetimini tamamen Ele Geçirdiler. İttihatçiler daha önce eleştirdikleri II. Abdülhamid’den daha baskıcı bir yönetim uygulamaya başladılar. Devletin yıkılışına sebep oldular. -İttihat Ve Terakkicilerle (Enver, Talat, Cemal Paşa) Birlikte Türkçülük Akımı Başladı. Türkçülüğü devletin siyasi düşüncesi haline getirdiler. -Mustafa Kemal’in ordunun siyasete girmemesi şeklindeki görüşünün doğruluğu ispatlandı. II. Balkan Savaşı: (1913) I.Balkan Savaşında İşgal Edilen Osmanlı Topraklarının Paylaşımında (Özellikle Makedonya üzerinde) Anlaşmazlık Çıkması, Bulgaristan’ın Toprakça Büyümesi Ve Ege’ye Sınır Olması Gibi Nedenlerle; -Yunanistan ve Sırbistan arasında kurulan ittifaka daha sonra Karadağ ve Romanya da katılarak Bulgaristan’a savaş açtılar. -Balkan Devletleri Arasında Çıkan Bu Çatışmalardan Yararlanan Osmanlı Kuvvetleri Edirne Ve Kırklareli’yi Geri Aldı. Ancak, Avrupalı devletlerin tepkisinden çekinildiği için Meriç’in batısına geçilmemiştir. *II. Balkan Savaşında Bulgaristan Yenilgiye Uğradı Ve Bükreş Antlaşması İmzalandı. (1913) Bükreş Antlaşması: (Ağustos 1913) -Bulgarlar Dobruca’yı Romanya’ya Bıraktı. -Makedonya’nın Bir Kısmı Yunanlılara Verildi. -Manastır, Üsküp Ve Geri Kalan Makedonya Sırplara Verildi. İstanbul Antlaşması: (Eylül 1913) -Edirne Dimetoka ve Kırklareli Osmanlı Devletinde Kaldı. -Batı Trakya Bulgarlarda Kaldı. Meriç Nehri Sınır Kabul Edildi. -Bulgaristan’da Kalan Türklerin Etnik Ve Kültürel Hakları Belirlendi. (Türkler Burada Mülk Edinebilecekler, Müftülerini Kendileri Seçebilecekler, İlk Ve Ortaöğretimde Öğretmenler Türk Olacaktı.) Bulgaristan’daki Türklerin; isterlerse 4 yıl içe¬risinde Türkiye’ ye göç edebilecekleri kararlaştırıldı. Atina Antlaşması: (Kasım 1913) -Girit, Yanya Ve Selanik’in Yunan Toprağı Olduğu Onaylandı. -Yunanistan’daki Türklerin Hakları Belirlendi. *Ege Adaları Sorunu Ancak Lozan Antlaşması İle Çözüldü. *Atina Antlaşması I. Dünya Savaşından Önceki Son İkili Antlaşmadır. İstanbul Antlaşması: (Mart 1914) Sırplarla yapıldı. Sırbistan’da kalan Türklerin Etnik Ve Kültürel Hakları Belirlendi. Balkan Savaşlarının Sonuçları: * Osmanlı Devleti: Arnavutluk, Batı Trakya, Ege Adaları Ve Makedonya’yı Kaybetti. *Osmanlıcılık Fikri Sona Erdi. Türkçülük düşüncesi güçlendi. Genç Osmanlıcılar (Jön Türkler)’In Başlattığı Bu Akım Balkan Milletlerini Osmanlı Adı Altında Birleştirerek Balkanların Osmanlı Devletinden Ayrılmasını Önlemek Amacında İdi. *Balkan Savaşları Sonunda Kaybedilen Topraklarda Yaşayan Türkler azınlık durumuna düştüler. Büyük Baskı Ve Katliamlarla Karşılaştılar. Balkan Türkleri Sorunu Ortaya Çıktı. Baskılardan Kurtulmak İsteyen Türklerin Büyük Bölümü Türkiye’ye Göç Etmek Zorunda Kaldılar. Balkan Savaşları’ndan sonra Balkanlarda Rusya, Osmanlı yerine Avusturya ile karşı karşıya geldi. I.Dünya Savaşı: (1914) Nedenleri: 1-Sanayi İnkılabı, Sömürge Arayışları ve Bloklaşmalar *İngiltere’de Başlayan Sanayi İnkılâbı İle Almanya Ve İtalya’nın Sömürge Ve Hammadde Arayışları. Almanya’nın İngiliz Sömürgelerine Göz Dikmesi, İngilizlerin Sömürgelerini Korumak İstemeleri. Almanya İle İngiltere Arasındaki Ekonomik Rekabet Ve Silahlanma Yarışı Ve Durumun Diğer Ülkelere Yansıması *Rus Panislavizm Politikasının Avusturya’yı Etkilemesi, Rusya’nın Balkanlarda Güçlü Olmasını İstemeyen Almanya’nın Avusturya’yı Desteklemesi. Avusturya İle Rusya Arasındaki Balkanlara Yerleşme Konusundaki Siyasi Rekabet *Rusya’nın boğazları ele geçirerek sıcak denizlere inme isteği *Fransa’nın, Almanya’ya 1871’de Sedan Savaşı sonunda Kaptırdığı kömür yataklarınca zengin Alsas Loren’ni Geri Almak İstemesi *Osmanlı – Alman Yakınlaşmasından Rahatsızlaşan İngiltere’nin Rusya’ya Yakınlaşması Osmanlı petrol yataklarına göz diken İngiltere Almanya’nın Osmanlı devletindeki Bağdat Demiryolu projesi ile yakınlaşmasını istememesi *Japonya’nın uzak doğudaki Alman sömürgelerine göz dikmesi. 2-Milliyetçilik Akımı Avrupalı Devletler Arasındaki Ekonomik Rekabet, Nüfuz Alanlarını Ve Topraklarını Genişletme İstekleri Devletlerin Gruplaşmasına Neden Oldu. İtilaf Ve İttifak Devletleri Denen Gruplar Oluştu. Üçlü İttifak Devletleri: (1882) Almanya, Avusturya-Macaristan Ve İtalya Tarafından Kuruldu. Sonra Bu Gruba Osmanlı Devleti Ve Bulgaristan Da Katıldı. *İtalya Savaşta Bir Müddet Tarafsız Kaldı. İngiliz Ve Fransızların Gizli 1915 Londra Antlaşmasında, Batı Anadolu Kıyıları İle Ege Adalarını Vaad Etmeleri Üzerine Taraf Değiştirerek İtilaf Grubuna Geçti. *Sırbistan İle Problemi Olan Bulgaristan, Çanakkale Savaşlarını Osmanlı Devletinin Kazanması Ve Alman Baskıları Üzerine İttifak Saflarına Geçti. Üçlü İtilaf Devletleri: (1907) İngiltere, Fransa Ve Rusya Tarafından Kuruldu. Sonra Sırbistan, Romanya, Portekiz, Belçika, Japonya, Yunanistan, İtalya Ve ABD Katıldı. *Avusturya’nın Toprak Talebi Ve Rusya Baskısı İle Romanya İtilaf Saflarına Geçti. Romanya, I. Dünya Savaşında Rusya’dan Sonra Savaşı Bırakan 2. İtilaf Devletidir. *Alman Denizaltılarının ABD Ticaret Ve Yolcu Gemilerini Batırması Üzerine ABD Savaşa Girdi. Savaş Dünya Boyutuna Sıçradı. *İngiltere’nin Toprak Vaadleri Sonucu Savaşa En Son Katılan Ülke Yunanistan Oldu. Savaşın Başlaması: İttifak Ve İtilaf Devletleri Her Alanda Birbirleri İle Yarışıyorlar Ve Savaşa Hazırlanıyorlardı. Savaşı Başlatmak İçin Bir Kıvılcım Yeterli Olacaktı. *1914’te Sırbistan’ı Ziyaret Eden Avusturya-Macaristan Veliahtı Ferdinand ile eşi Sofi Saraybosna’da Bir Sırp Milliyetçisi Tarafından Öldürüldü. İşte Bu Olay Savaşı Başlatan kıvılcım Oldu. Bunun Üzerine Avusturya-Macaristan İmparatoru Sırbistan’a Savaş Açtı. Rusya, Sırbistan’ın Yanında; Almanya’da Avusturya’nın Yanında Yer Aldı. -Almanya Vakit Geçirmeden Rusya Ve Fransa’ya Saldırdı. Bu Durumda İngiltere’de Fransa’nın Yanında Yer Aldı. -İtalya, Avusturya İle Olan Sınır Anlaşmazlıkları Ve İngiltere’nin Ege’de Bir Kısım Yerleri Vaad Etmesi Üzerine Taraf Değiştirdi. -Japonya, Almanya’nın Sömürgelerine Saldırarak Bunları Ele Geçirdi. -Almanya, Belçika’yı Geçerek Fransa’ya Saldırdı. Fransızlar Ve İngilizler Almanları Marl Hattında Durdurdu. -Alman Ve Avusturya Birlikleri Rusları Galiçya’da Yenilgiye Uğrattılar. -Alman Denizaltıları, ABD’ye Ait Ticari Gemileri Batırdı. Bu Durum Savaşın Dünya Boyutuna Sıçramasına Neden Oldu. -İtalya-Avusturya Savaşlarında Önemli Bir Netice Doğmadı. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi: Savaşın Başında Osmanlı Devleti Tarafsız Kaldı. Çünkü Balkan Savaşları Daha Yeni Sona Ermişti. Boğazları yabancı devletlere kapattı. Seferberlik ilan etti. Kapitülasyonları tek taraflı kaldırdı. Mebuslar Meclisi kapatıldı. İtilaf Devletleri De Osmanlının Tarafsız Kalması İçin Yardıma Hazır Olduklarını Bildirdiler. Ancak; Osmanlı Devletinde Balkan Savaşlarından sonra Yönetimi Elinde Bulunduran İttihat Ve Terakki Partisi, İttifak Devletlerinin Savaşı Kesin Olarak Kazanacaklarına İnanıyordu. İtihatın En Güçlü Adamı Enver Paşa’ya Göre; “Almanlarla Savaşa Girilirse Daha Önce Kaybedilen Yerler Geri Alınabilirdi.” Osmanlı Devletinin Savaşa Girmedeki Amaçları: -Balkanlar, Trablusgarp, Girit, Kıbrıs Ve Mısır’ı Geri Almak -Rusları Yenerek Doğuda Kaybedilen Yerleri Geri Almak -İran Ve Kafkasya Üzerinden Geçip, Orta Asya Türkleri İle Birleşerek Turan Devletini Kurmak -Sömürge Durumundaki Türk-İslam Devletlerine Bağımsızlıklarını Kazandırmak. Osmanlı Devletinin Almanya’nın Yanında Savaşa Girme Nedenleri: -Osmanlı Devletinin Bazı İsteklerinin (Kapitülasyonların Kaldırılması, Ege Ve Mısır Meselelerinin Çözümü Vb.) İtilaf Devletlerince Reddedilmesi. -İngiliz Ve Rusların Osmanlıda Yaşayan Azınlıkları (Rum, Ermeni Vs.) Kışkırtması -İtilaf Devletlerinin Osmanlı Devletini Paylaşma Planlarının Olması -İngilizlerin, Parası Ödenmiş Osmanlı Gemilerini Vermemesi -Osmanlı Devlet Adamlarının Almanya’nın Savaşı Kazanacağına İnanmaları. Bu Amaçlarla Enver Paşa, Almanlarla Gizli Bir Antlaşma İmzaladı. (2 Ağustos 1914) İttihatçilerin (Enver, Talat, Cemal) Almanya İle Yaptıkları Bu Gizli Antlaşmalar Savaşın Sebebidir. Antlaşmaya Göre: 1-Almanya Ve Osmanlı Devleti Avusturya-Sırbistan Savaşlarında Tarafsız Olacak 2-Taraflardan Biri Savaşa Girerse Diğeri De Girecek 3-Almanya, Osmanlı Devletine Askeri Ve Teknik Yardımda Bulunacak, Komutanlarını Osmanlı Ordusunun Emrine Verecekti. Antlaşmadaki Alman Çıkar Ve Menfaatleri: 1-Almanya’nın Doğu Avrupa’daki Savaş Yükü Azalacak 2-Osmanlı Devletinin Jeopolitik Konumundan Yararlanılacak 3-Halifenin Dini Ve Siyasi Gücünden Yararlanılacak 4-İngiliz Sömürge Yollarının Kontrolü Sağlanarak, İngilizler Hammadde Kaynaklarından Yoksun Bırakılacak 5-Boğazlardan İtilaf Devletlerinin Geçişine Engel Olunacak, Rusya Saf Dışı Bırakılacak *Savaşın Başlamasından Kısa Bir Süre Sonra İngiliz Donanmasından Kaçan İki Alman Gemisi Goben Ve Breslau Osmanlı Devletine Sığındı. İngilizler Bu Gemilerin Kendilerine Teslimini İstediler, Ama Osmanlı Devleti, Bu İki Gemiyi, Daha Önce İngilizlere Sipariş Ettikleri Ve Hatta Parasını Ödedikleri Halde Alamadıkları İki Gemi Yerine Satın Aldıklarını Açıkladı. Bu Gemilere Yavuz Ve Midilli Adı Verildi. Bir Süre Sonra Türk Bayrağı Çekerek Karadenize Açılan Goben Ve Breslav Adlı Bu Gemiler Rus Limanlarını Bombaladılar. 02 Kasım 1914’te Rusya, 05 Kasım 1914’te De İngiltere Ve Fransa Osmanlı Devletine Savaş İlan Etti. 12 Kasım 1914’te Osmanlı Devleti Karşılık Verdi. 14 Kasımda Da Osmanlı Halifesi Cihad-I Ekber İlan Etti. -Osmanlı devletinin savaşa girmesiyle savaş daha geniş alanlara yayılmış ve savaşın süresi uzamıştır. Osmanlı Devletinin Savaştığı Cepheler: 1-Kafkasya Cephesi (Taarruz Cephesidir) 2-Kanal Cephesi (Taarruz Cephesidir) 3-Çanakkale Cephesi (Savunma Cephesidir) 4-Irak Cephesi (Savunma Cephesidir) 5-Filistin-Suriye Cephesi (Savunma Cephesidir) 6-Hicaz-Yemen Cephesi (Savunma Cephesidir) 1-Kafkasya Cephesi (22 Aralık 1914) Osmanlı Devletinin Açtığı İlk Taarruz Cephesidir. Bu cephenin açılmasında Turancılık düşüncesi etkindir. Açılma Nedenleri: -Rusların Berlin Antlaşması İle Ele Geçirdiği Kars, Ardahan Ve Batum’u Geri Almak -Orta Asya İle Bağlantı Kurmak, Rusların Güneye İnmelerine Engel Olmak -Rusları Yenerek İran Ve Afganistan Üzerinden Kafkasya’ya Ulaşmak *Ermenilerin Bölgedeki Türklere Uyguladığı Soykırım Faaliyetlerini Bitirmek İçin Tehcir (Zorunlu Göç) Kanunu Çıkarılarak Ermeniler Suriye Ve Lübnan’a Göç Ettirildi. Buralarda Zorunlu İskâna Tabi Tutuldular. Enver Paşa Komutasında Plansız Olarak Başlatılan Sarıkamış Harekâtı’nda 72000 Askerimiz Donarak Öldü. Rus Saldırıları İle Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon, Van, Erzincan İşgale Uğradı. Osmanlı ordusu Ruslara değil soğuk kış şartlarına yenildi. Çanakkale Savaşlarından Sonra Mustafa Kemal Rusları Yenerek Muş Ve Bitlis’i Geri Aldı. (1916) *Rusların 1917’de Savaştan Çekilmesi İle Bu Cephedeki Savaşlar Sone Erdi. Rusya’da Bolşevik İhtilali (Komünizm) Çıkınca Rusya Önce Osmanlı devleti ile 8 Aralık 1917 tarihli Erzincan Ateşkes Antlaşması imzalayarak Doğu Anadolu ve Trabzon’daki birliklerini geri çekti. Daha sonra 3 Mart 1918 tarihli Brest Litowski Antlaşması İmzalandı. Bu Antlaşma İle Rusya Berlin Antlaşması İle Kaybettiğimiz Kars, Ardahan Ve Batum’u Geri verdi. 2-Kanal Cephesi: (15 Ocak 1915) Bu Cephe Almanların İsteği Üzerine Açıldı. Osmanlı Taarruz Cephesidir. *İngilizlerin Sömürgeleriyle Olan Bağlantılarını Kesmek, Mısır Ve Süveyş Kanalını Ele Geçirmek Hedeflendi. Bu Cephede, Cemal Paşa komutasındaki Osmanlı orduları başarısız oldu. İngilizler Suriye ve Filistin Cephesini açtılar. İngilizler Suriye’ye Kadar Geldiler. Birlikler Filistin Cephesine Çekildi. Suriye Cephesinde Savaş Devam Etti. Kudüs işgal edildi. 3-Çanakkale Cephesi: (19 Şubat 1915) İngilizler bu cepheyi; Boğazlar Ve İstanbul’u Alarak Osmanlı Devletini Savaşta Saf Dışı Bırakmak, Zor Durumda Olan Çarlık Rusya’ya Yardım Etmek, Osmanlı-Alman İrtibatını Kesmek, Savaşı Kısa Sürede Bitirmek, Balkan Devletlerini Kendi Yanına Çekmek, Osmanlı Kanal Cephesine Giden Yardımı Önlemek Amacıyla Açtılar. Çanakkale boğazının savunması ile ilgili hazırlıklar, ise I. Abdülhamit Han'ın emriyle başlatılmış, İstanbul ve Çanakkale Boğazı'na karşı vuku bulacak bir saldırı esnasında buraların muhafazası için bogazlara torpiller döşetilmişti. İngiliz Ve Fransız Donanmaları 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazını Geçmek İstedi. Ancak Türk Topçularına Karşı Başarısız Olarak Kuvvetlerinin 1/3’ ini Kaybettiler. Çanakkale Boğazını Deniz Yolu İle Geçemeyeceklerini Anlayan İngilizler 25 Nisan 1915’te Gelibolu Yarımadasına Asker Çıkardılar. Bu Bölgede Osmanlı 19. Tümen Komutanı Olarak Bulunan Mustafa Kemal, Arıburnu, Kireçtepe, Conkbayırı Ve Anafartalar’da Gösterdiği Büyük Başarılar Sonucu İtilaf Devletleri Ocak 1916’da Gelibolu’yu Boşaltmak Zorunda Kaldılar. Mustafa Kemal, İlerigörüşlülüğü Sayesinde, Çanakkale Savaşlarında Düşmanların Karaya Çıkacakların Yerlerin Sedd’ül Bahir Ve Arıburnu Olacağını Tahmin Etmiştir. Çanakkale Cephesinin Sonuçları: -Gelibolu Yarımadası Ve İstanbul’un Düşman Eline Geçmesi Önlendi. Bu Cephede İngilizler Başarısız Oldular. -İtilaflardan Yardım Alamayan Rusya Ekonomik Açıdan Zor Duruma Düştü. Rusya’da Bolşevik İhtilali Çıktı. Çarlık Rusya Yıkıldı. Komünistler İktidara Geldi. Rusya I. Dünya Savaşından Çekildi. *I. Dünya Savaşından Ayrılan İlk İtilaf Devleti Rusya’dır. -I. Dünya Savaşının Süresi Uzadı. -Bulgaristan’ın İttifak Saflarında Savaşa Girmesi Sağlandı. -Türk İnsanına Güven Geldi. -Savaş Geniş Alanlara Yayıldı. -Çanakkale’nin Geçilmezliği Kantlandı. -Mustafa Kemal’in Tanınması Ve Milli Mücadelenin Önderi Olmasına Ortam Hazırlandı. 4-Irak Cephesi: (22 Kasım 1915) İngilizler, Musul-Abadan Petrol Bölgerini Ele Geçirmek, Ruslara Kuzeyden Yardım Ulaştırmak, Osmanlı Ordusunun Olası Hindistan Taarruzuna Engel Olmak Amacıyla Açtılar. Kut’ül Amara Kuşatması 1914’te Basra’ya Asker Çıkaran İngilizler Bağdat’ı ele geçirmek için harekete geçtiler. 1915 yılı ortalarında Kutül Amare ve Nasıriye’yi işgal ettiler. Kasım 1915’te Townshend komutasındaki Hindistan’dan gelen İngiliz ordusu Selman-ı Pak’ta Türk birliklerine yenilerek geri çekildiler ve Türk ordusu takibinde Kut kasabasına sığındılar. İngilizler Aralık 1915’te Kut’ül Amara’da Miralay Sakallı Nurettin Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetlerince kuşatma altına alındılar. Ocak 1916’da İngilizler kuşatmayı kaldırmak için saldırdıkları Şeyh Saad Muhaberesinde 4000 asker kayıp vererek geri çekildiler. Bu arada Osmanlı ordusunda Miralay Sakallı Nurettin Paşa’nın yerine Enver Paşa’nın amcası Mirliva Halil Paşa getirildi. Vadi ve Hannah muhaberelerinde de 4700 kayıp verdirtilerek geri püskürtülen İngilizler Mart 1916’da Sabis’te 3500 kayıpla tekrar yenilgiye uğradılar. Kut kasabasında sıkıştırılan ve dışarı ile temasları kesilen İngilizler, deniz uçakları ile havadan ikmal yapmak istedilerse de başarılı olamadılar. Kuşatma ile birlikte İngiliz ordusu içindeki Hintlilere, Kut’ül-Amare’den kaçmaları ve Türk Müslüman kardeşlerine katılmaları telkini yapıldı. Açlık sıkıntısı çekmeye, ordunun yük araçları olan öküz, at ve katırları yemeye başladılar. Hintli askerler ise inançları gereği at eti yemek istemiyorlardı. İngiliz Uçaklarının havadan attığı erzak torbaları yeterli olmuyordu. Hintli Müslümanlardan firar edenler vardı ve bunlar Türklere karşı savaşmak istemiyorlardı. Diğer Hintlilerden bazıları intihar ediyor, bazıları ellerini kavuşturarak kendisini öldürmesi için Türk askerinin menziline giriyordu. Açlıktan dolayı çoğu Hintli bir iskelet halini almıştı. İngiliz Kurtarma Ordusu, Kut’ül-Amare’de kuşatılmış olan 6. Tümeni kurtarmak için yaklaşık 22000 kayıp vermişti. Nisan 1916’da nehir yoluyla 270 ton erzak taşıyan İngiliz Julnar gemisinin de Osmanlı kuvvetlerinin eline geçmesi üzerine 29 Nisan 1916’da Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri İngiliz hükümetinin onayı ile teslim oldular. Bu İngilizler için ağır bir darbe oldu.. 6. İngiliz Tümeni, Türk saldırılarına, hastalık ve açlığa karşı yaklaşık olarak 5 ay direndi. Böylece bir İngiliz tümeni (13 İngiliz generali, 481 subay ve 13.300 asker) tamamen Osmanlı kuvvetlerince esir alınmış oldu. Bu yenilgi İngiliz basınında ve kamuoyunda çok büyük bir tepki ve infial doğurdu. Bazı İngiliz generaller görevlerinden alındı. İngiliz tarihçiler ve komutanlar bu yenilgiyi İngiliz tarihinin en kötü kara lekelerinden biri olarak ifade ettiler. İngilizler en son Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında 1781’de yaklaşık 7100 asker ile teslim olmuşlardı. Osmanlı devleti büyük bir başarı kazandı. Kut’ül Amare geri alındı. Halil Paşa’ya Kut'ül Ammare zaferindeki başarısından dolayı Kut soyadı verildi. Townshend komutasındaki orduya yardıma gelen İngiliz birlikleri İran’a kadar sürüldü. Arapların İngilizlerle hareket etmesi, Anadolu’dan yeterince yardım gelmemesi üzerine Almanların İsteğiyle Ordu İran’a Kaydırıldı. 1917’de İngilizlerin Yeni Kuvvetler Getirmesi Üzerine Musul Hariç Tüm Irak İngilizlerce İşgal Edildi. 5-Filistin-Suriye Cephesi: Kanal Cephesinin Devamı Olan Cephelerdir. Suriye Cephesi, Mondros Ateşkes Antlaşmasının İmzalandığı Sırada Savaşın Devam Ettiği Cephelerdendir. Filistin cephesinde 4, 7 ve 8. ordulardan kurulu, Yıldırım Orduları vardı. Cephe kumandanı Liman Von Sanders'di. 4. ordu kumandanı Cemal Paşa, 8. ordu kumandanı Cevad Paşa, 7. ordu kumandanı ise Mustafa Kemal Paşa idi. Filistin Cephesinde Savaş Devam Ederken Hicaz Emiri Şerif Hüseyin Bağımsızlığını İlan Etti. Osmanlı 7. Ordu Kumandanı Mustafa Kemal, İngilizleri Suriye Önlerinde Durdurarak İlerlemelerini Önledi. Ancak, Cephede merkezi durumdaki 7. ordu kumandanı Mustafa Kemal Paşa'nın sağ ve solundaki 4. ve 8. ordulara haber vermeden ani ve habersiz bir şekilde geri çekilmesi ile cephede açılan boşluktan saldıran İngilizler, sağ ve soldaki 4. ve 8. orduları arkadan kuşatttı. 31 Ağustos 1918’de meydana gelen bu olayda âni bir çöküş vukûa geldi. İngilizler 75000 esir ve 375 bin adet topu ele geçirdiler. Bu Cephede Kaybeden Osmanlı Birlikleri Halep’in Kuzeyine Çekildiler. Bu cephedeki bu yenilgi Mondros Antlaşmasını imzalamamıza neden oldu. *7. Ordu Komutanı olarak Filistin'e gönderilen M.Kemal için Şam-Başmenzil karargâhında bir yemek verilmiş, Mustafa Kemal, yemekteki konuşmasında Padişah Vahdettin'i övmüş ve yüksek hoşgörüsünden onur duyduğunu anlatmıştır. M.Kemal'e göre Vahdettin feraset ve zekâ sahibidir, olayları çok yerinde değerlendirmektedir ve tek taraflı barış yaparak ülkeyi savaştan çıkarmaya çalışmaktadır. Filistin Cephesinde alınan ağır yenilgiden sonra Ordu ve kolordularını düşmana teslim edip, canlarını kurtaran M.Kemal ve İsmet İnönü elleri boş olarak Halep'e kaçmışlar, M.Kemal buradan, yenilgiyi telgrafla Saraya bildirmiştir. Bu telgraf karşısında Sultan Vahdettin’in Başyaveri Ahmed Avni Paşa hatıratında şunları söylemiştir: "Filistin bozgununu gayet veciz ve yalın sözlerle ifade eden ve değerlendiren M.Kemal Paşa'nın işbu telgrafına ilave edecek bir şey yoktur. Yalnız Şam'ın savunmasıyla görevlendirilen İsmet İnönü'nün bu defa da sorumluluklarını, görevini ve Şam'ı yüz üstü bırakıp kendi kararıyla Halep'e firar ve oradan İstanbul'a kaçtığını ve kendisinin (M.Kemal'in) Halep'te sahra muharebesi yapacak halde değilken, Halep'in meşhur 'sahra âlemi'nin birçoklarından geri kalmadığını ilave etseydi, bir askerî ve insanî fazilet göstermiş olurdu.”. *İngilizlerle birlik olarak bunların yolunu açan Arap isyancılar Şerif Hüseyin’in oğlu Emir Faysal öncülüğünde Şam’a girdiler. Suriye’nin bağımsızlığını ilan ettiler. Savaş bitip Osmanlı devleti ateşkes antlaşmasını imzaladıktan sonra Emir Faysal ve beraberindeki isyancılar Suriye’den çıkarıldılar. Arap bayrakları indirildi yerine Fransız bayrakları dikildi. İngiliz ve Fransızlar çok daha önce aralarında anlaşmışlar ve Arap isyancıları aldatmışlardı. Suriye Fransız mandasına girdikten sonra Fransızlara karşı isyan eden Diğer Araplara karşı Fransızlarla birlikte savaştıkları için Nusayrilere bir kıyak yapıldı. Lazkiye’de Fransızların desteği ile bir küçük Nusayri Özerk devleti kuruldu. Nusayriler Suriye’de azınlık olan Arap Alevileri idi ve Fransızların Suriye’de kalmasını isteyen tek grup da bunlardı. Bunlar Ehl-i Sünnet Vel Cemaat’e de karşı idiler. Suriye 1946’da bağımsızlığını kazanınca Nusayriler Suriye ile birleşmek istemediler ve devamlı isyan çıkardılar. Nusayriler Fransız mandasından itibaren orduya sızmışlardı. Ve bunu çok iyi değerlendirdiler. Suriye’deki laik, ulusalcı, sosyalist Baas ideolojisi Nusayrileri tatmin ediyordu. Hafız Esad geleceğini orduya yazılarak kurmayı planlayan bir Nusayri idi. Bu Nusayri Baas partisinin askeri kanadında yer aldı. 1963 Baas Hükümet darbesinde Nusayriler etkili oldular. 1966 Darbesinde Hava Kuvvetleri komutanı Hafız Esad isyanı destekledi. Savunma Bakanlığı’na kadar yükseldi. Daha sonra Baas Partisinin kendi üzerindeki nüfuzunu da kırarak ülkede tek adam oldu. Sünni İslami muhalefeti etkisiz kılmak için ordu ve istihbaratın kilit noktalarına Nusayrileri ve akrabalarını yerleştirdi. 1930’lardan beri Suriye’de örgütlü bulunan Müslüman Kardeşlerin 1982’de başlattıkları ayaklanmayı şiddet ve kuvvet kullanarak durdurdu. Hama ve Humus yerle bir edildi. Binlerce kişi öldürüldü. Onbinlerce kişi Suriye’den kaçtı. 2000 yılında Hafız Esad öldü yerine oğlu Beşar Esad geçti. Şu an Suriye’deki rejim % 10’luk bir Nusayri (Arap Alevisi) azınlık rejimidir. Nusayriler: Ehl-i sünnet dışında kalan, Bâtıni tevillere göre hareket eden, içkiyi haram saymayan, Allah'ın bazen insan sıfatıyla ortaya çıktığı ve onun en son Dünya'ya geldiği zamanki sıfatının İmam Ali olduğu gibi sapık fikirlere sahip olan sapkın bir inanışa sahip arap alevileridir. Ehli Sünnet Camilerine gitmezler, Namaz dedikleri ibadetlerinde şekil şartı yoktur. Onlara göre yürürken bile namaz kılınabilir. Namazları içlerinden söyledikleri bir duadan ibarettir. Kız çocuklarına namaz öğretilmez sır verilmez. Bu yüzden Kadınları da namaz kılmaz. Hicaz-Yemen Cephesi: İngilizler ile birlikte kışkırttıkları Araplar ile savaşıldı. Başta Hicaz Emiri Şerif Hüseyin Olmak Üzere Yemen Ve Filistin Arapları, İngiliz Telkinleri İle Osmanlı Devletine Karşı İsyan Ettiler. İngilizlerle İşbirliği Yaptılar. Cepheyi Aleyhimize Çevirdiler. Bu İngiliz-Arap İttifakı Ümmetçilik Fikrinin Sona Ermesine Neden Oldu. Osmanlı Devletinde En Uzun Süren Fikir Akımı Ümmetçilik Oldu. Mondros imzalandığı sırada Fahreddin Paşa’nın Medine müdafaası devam ediyordu. Topraklarımız Dışındaki Savaşılan Cepheler: -Galiçya Cephesinde Osmanlı devleti, Ruslara Karşı Avusturya Ve Alman Kuvvetleri ile birlikte Savaştı. -Makedonya Cephesinde; Sırp, Rus Ve Fransızlara (Kısmen) Karşı Avusturya Ve Bulgaristan ile birlikte Savaştı. -Romanya Cephesinde; Rus Ve Romenlere Karşı Avusturya, Bulgaristan Ve Almanlarla (Kısmen) birlikte Savaştı. *Galiçya ve Romanya Cepheleri Rusların savaştan çekilmesi ile kapandı. Osmanlı Devletini Paylaşmak İçin Yapılan Gizli Antlaşmalar: Rusya Ülkesinde Bolşevik (Komünizm) İhtilali Çıkınca I. Dünya Savaşından Çekildi Ve Osmanlı Devleti Aleyhine Yapılan Tüm Gizli Antlaşmaları Açıkladı. Bu Sinsi Paylaşımın Organizatörleri Başta İngiltere Sonra Fransa İdi. Yani I. Dünya savaşı devam ederken İtilaf devletleri savaş sonrası anlaşmazlığa düşmemek için Osmanlı topraklarını yaptıkları antlaşmalarla paylaşmışlardır. Rusya’nın savaştan çekilmesinden sonra gizli antlaşmalarda değişiklik oldu. Boğazların yönetimi uluslararası bir komisyona bırakılacak ve Doğu Anadolu’da bir Ermeni devletinin kurulacaktı. 1.İstanbul Boğazlar Antlaşması: (1915) İngiltere, Fransa Ve Rusya Arasında İmzalandı. İngiliz Ve Fransızların, Çanakkale Cephesini Açmalarından Kuşkulanan Ve Tedirgen Olan Rusya’yı İkna Etme Amaçlıdir. Bu Antlaşma İle İstanbul Ve Boğazlar Ruslara Vaad Edildi. 2-Londra Antlaşması: (1915) İngiltere, Fransa Ve İtalya Arasında İmzalandı. İtalya’ya Oniki Ada ve Antalya civarı Vaad Edilerek İtalya’nın Taraf Değiştirmesi Yani İtilaf Saflarına Geçmesi Sağlandı. 3-Mac Mahon Antlaşması: (1915) İngiltere’nin İşgali Altında Olan Mısır’daki İngiliz Valisi Mac Mahon İle Hicaz Emiri Şerif Hüseyin Arasında Yapıldı. Arapların, Osmanlı Devletine Karşı İsyan Etmeleri Karşılığında Büyük Arap Krallığı Vaad Edildi. Bu Gizli Antlaşma Ümmetçilik Akımının Sönmesine Neden Oldu. 4-Sykes Pilcot Antlaşması: (1916) İngiltere ve Fransa Arasında Osmanlı Topraklarının Paylaşımı Yapıldı. Adana, Suriye Kıyıları ve Lübnan Fransa’ya; Musul hariç Irak İngiltere’ye pay edildi. Arap Krallığının Kurulması Kararlaştırıldı. 5-Petrograd Sözleşmesi: (1916) İngiltere, Fransa Ve Rusya Arasında Yapıldı. Ruslara; İstanbul Ve Boğazlara Ek Olarak Trabzon’a Kadar Doğu Karadeniz, Erzurum, Van Ve Bitlis Vaad Edildi. 6-Sen Jen Dö Maruenne Antlaşması: İngiltere, Fransa Ve İtalya Arasında İmzalandı. İtalya’ya Mersin Dışında Antalya, Muğla, Konya, Aydın Ve İzmir Vaad Edildi. Ancak, Rusya’nın Onayı Şart Koşuldu. Rusya I. Dünya Savaşından Çekilince, Toplanan Paris Barış Konferansında Batı Anadolu Yunan İşgaline Terk Edildi. ABD’nin Savaşa Girmesi ve Wilson İlkeleri: (8 Ocak 1918) Tarafsızlığını ilan etmesine rağmen ABD itilaf devletlerine silah satışında bulundu. Buna tepki gösteren Almanya denizaltılarıyla ABD ticaret ve yolcu gemilerini batırdı. Bu saldırılarla ticari çıkarları zedelenen ABD 6 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilan etti. Böylece güçler dengesi itilafların lehine döndü. ABD başkanı Wilson savaşın bir an önce bitmesi, Savaş Sonrası Barışın kalıcı olması için bir bildiri yayınladı. ABD Başkanı Thomas Wilson Tarafından Yayınlanan 14 Maddelik Prensipler şunlardır: -Savaş Sonunda Kazanan Devletler Yenik Devletlerden Toprak Ve Tazminat Almayacak. -Devletler Arasında Gizli Antlaşmalar Yapılmayacak. -Devletler arası silahlanma yarışına son verilecek. -Anlaşmazlıklar Uluslararası Bir Kurul Tarafından Çözülecek. -Barış İçin Uluslararası Bir Teşkilat Kurulacak. (Milletler Cemiyeti) -Her Ulusa Kendi Devletini Kurma Hakkı Verilecek -Sömürgecilik Yapılmayacak. -Boğazlar Tüm Ülkelere Açılacak. *İtilaf Devletleri ABD desteğini sağlamak için Bu İlkeleri Kabul Ettiklerini Belirttiler, Ancak; Savaş Sonunda Bu İlkelere Uymadılar. Manda ve himaye yönetimi denen idareler uydurdular. *Wilson İlkeleri Uygulanmadığı İçin ABD, Monrea Doktrini Çerçevesinde Dünya İle İlşkilerini Keserek Kendi Kabuğuna Çekildi. -Milletler Cemiyeti (Cemiyet-İ Akvam) Kuruldu. I.Dünya Savaşının Sonuçları: -Savaş, İttifak Devletlerinin (Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan, Osmanlı Devleti) Yenilgisi İle Sonuçlandı. Bulgaristan, Selanik Ateşkes Antlaşması (29 Eylül 1918) ile Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918) ile Almanya Rethondes Ateşkes Antlaşması (11 Kasım 1918) ile Avusturya-Macaristan Villagusti Ateşkes Antlaşması (30 Kasım 1918) ile savaştan çekildi. -Savaşta 10 Milyondan Fazla İnsan Öldü. Sivil savunma teşkilatlarının kurulmasına başlandı. Savaşta ilk kez uçak, denizaltı, zırhlı araç ve kimyasal silah kullanıldı. -İmparatorluklar Yıkıldı. (Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rus Çarlığı) -Self Determinasyon (Her Milletin Kendi Geleceğini Kendinin Tayin Etmesi) Güçlendi. Milli Devletler Kuruldu. -Yeni Devletler Kuruldu. (Türkiye, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya, Yugoslavya, Estonya, Letonya, Litvanya) -Yeni Rejimler Ortaya Çıktı. (Komünizm, Faşizm, Sosyalizm, Nazizm, Kemalizm) -Sömürgecilik Politikası Yerine Manda Sistemi Getirildi. -Cumhuriyetçilik Yaygınlaştı. -Avrupa’nın Haritası Yeniden Çizildi. Sınırların çiziminde milliyet esası gözetilmedi. Azınlık sorunları ortaya çıktı. -İngiltere Savaştan En Karlı Çıkan Ülke Oldu. Fransa’yı İkinci Plana İtti. İtalya’yı Saf Dışı Bıraktı. *Osmanlı Devletinde İttihat Ve Terakki Partisi Kapatıldı. Savaşı Kaybetmenin Getirdiği Korku İle Talat, Enver Ve Cemal Paşa Bir Alman Gemisi İle 1918’de Ülkeden Kaçtılar. (Enver Paşa Halka Yakalanmamak İçin Kadın Kıyafeti İle Gemiye Binmiştir.) Talat Paşa Berlin’de; Cemal Paşa Tiflis’te Ermeniler Tarafından, Enver Paşa Da Türkistan’da Ruslar Tarafından Öldürüldü. *İtilafların, Almanya İle İmzaladıkları Versay Antlaşması II. Dünya Savaşına Neden Oldu. *Savaş Sonunda; -Almanya İle - Versay Antlaşması (1919) 1-Almanya; Fransa, Belçika, Litvanya, Polonya ve Çekoslovakya’ya toprak verecek 2-Almanya; Yugoslavya, Çekoslovakya ve Polonya’nın bağımsızlığını tanıyacak 3-Almanya sömürgelerini Fransa, Belçika ve Japonya’ya verecek 4-Almanya Askeri sınırlamaları ve savaş tazminatı ödemeyi kabul edecek. -Avusturya İle – Sen Jermen Antlaşması (1919) 1-Avusturya; toprakları üzerinde Çekoslovakya ve Macaristan devletlerinin kurulmasını kabul edecek 2- Avusturya Askeri sınırlamaları ve savaş tazminatı ödemeyi kabul edecek. -Bulgaristan İle – Nöyyi Antlaşması (1919) 1-Bulgaristan; Romnya, Yunanistan ve Yugoslavya’ya toprak verecek 2- Bulgaristan Askeri sınırlamaları ve savaş tazminatı ödemeyi kabul edecek. -Macaristan İle – Triyanon Antlaşması (1919) 1-Macaristan, Askeri sınırlamaları ve savaş tazminatı ödemeyi kabul edecek. -Osmanlı Devleti ile Sevr Antlaşması İmzalandı. (1920) Anadolu’da çatışmaların devam etmesi, Osmanlı devleti üzerindeki çıkarların sürekli değişmesinden dolayı daha geç imzalandı. Mondros Ateşkes Antlaşması: (30 Ekim 1918) Osmanlı Yönetimideki Ahmet İzzet Paşa Hükümeti, Wilson İlkeleri Doğrultusunda Ateşkes İstedi. Padişah; Rauf Orbay’a “Saltanat, Hilafet Ve Hanedanın Korunması Karşılığında Bir Kısım Eyaletlere Muhtariyet Verileceğini, Yunan Gemileri Hariç Bir Kısm Yabancı Gemilerin Boğazlardan Geçebileceğini” Bildirmesi İstemiştir. -30 Ekim 1918’de Limni Adasının Mondros Limanında İmzalanan Mondros Müterakesi İle Osmanlı Devleti İtilaf Devletlerine Teslim Oldu. Eğemenliği Sınırlandıran Hükümleri: -Boğazlar Açılacak, Boğazlar tüm devletlere açık olacak, İstihkâmlar Teslim Edilecek -İtilaf Devletleri Güvenliklerini Tehdit Edebilecek Yerleri İşgal Edebilecekti. (7. Madde) -Vilayet-İ Sitte’de (Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Sivas) Karışıklık Çıkarsa İşgal Edilebilecekti. -Tüm Haberleşme İstasyonları İtilafların Denetimine Verilecekti. Askeri Sınırlamaları: -Osmanlı Ordusu Terhis Edilecek, 50,000 Kişilik İç Güvenlikten Sorumlu Jandarma Birliği Oluşturulacaktı. -Donanma, Gemi, Taşıt Ve Cephanelere El Konulacaktı. -Osmanlı Devleti Elindeki Tüm Esirler (Suçlu Ermeniler Dahil) Serbest Bırakılacak, Türk Esirler Serbest Bırakılmayacaktı. Brest Litowski Antlaşmasına Göre Kafkasya Ve İran’a Giren Osmanlı Birlikleri Geri Çekilecek, İtilaflara Teslim Olunacaktı. Ekonomik Sınırlamaları: -Tüm Liman Ve Tersanelerden İtilaf Devletleri Yararlanacaktı. -Demiryolları Ve Tüneller (Toros) İtilafların Kontrolüne Verilecekti. -Kömür, Akaryakıt Ve Enerji Kaynakları İhraç Edilmeyecek, İtilafların Hizmetine Sunulacaktı. Mondros Ateşkesinin Sonuçları: -Osmanlı Devleti Fiilen Sona Erdi. -Antlaşma, Osmanlı Devletini İşgal Etme Amaçlıdir. -Ermeni Devletinin Kuruluşuna Ortam Hazırlandı. -Sömürgecilik, Antlaşmada Yer Alan Gizli Amaçtır. -Kısa Bir Süre Sonra Antlaşmaya Aykırı Olarak Anadolu İşgal Edilmeye Başladı. Mondrosla Başlayan İşgaller Karşısında Türk Milleti İlk Tepki Olarak Müdafa-I Hukuk Cemiyetleri Kurmaya Başladılar. Kuva-İ Milliye’yi Oluşturdular. -Osmanlı Devleti’ni bu savaşa sokan Talat, Enver ve Cemal Paşalar 3 Kasım 1918’de yurt dışına kaçtılar. İttihatçı liderlerin baskısından kurtulan Sultan Vahideddin'in elinde ancak düşmanlara teslim edilmiş bir milleti idare etmek kaldı. 24 Kasım 1918’de Daily Mail gazetesi muhabirine beyanat veren Sultan Vahdeddin, Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesinin sorumluluğunu İttihat ve Terakki Fırkası’na yüklemiş: ”Eğer siyasî vaziyetimizle coğrafî durumumuz ve millî menfaatlerimiz ciddi surette nazarı dikkate alınsaydı, vuku bulan teşebbüsün asla makul olmadığı açıkça anlaşılırdı. Maalesef o zamanki hükümetin basiretsizliği bizi bu badireye sürükledi ve felâketimize sebep oldu. Eğer ben makam-ı saltanatta bulunsaydım, bu elim vak’a katiyyen husule gelmezdi.” demiştir. Mondros’un Uygulanması: -Daha Önce Yaptıkları Gizli Antlaşmalara Göre Osmanlı Topraklarını Paylaşan İngiltere, Fransa Ve İtalya Wilson İlkelerini Hiçe Sayarak İşgallere Başladı. -Wilson İlkelerindeki Self Determinasyon İlkesini Kendilerine Dayanak Yapan Yunanlılar, Ermeniler Ve Gürcüler De İşgal Faaliyetlerine Başlamışlardir. -Gizli Antlaşmalarda Olmasına Rağmen Rusya İşgal Girişiminde Bulunmadı. -Gizli Antlaşmalarda Olmamasına Rağmen Yunanistan’a Paris Barış Konferansında İşgal Hakkı Verildi. -İtilaflar 13 Kasım 1918’de İstanbul’a asker çıkararak önemli nktaları denetimlerine aldılar. -İngilizler; Mısır’dan Başlayarak (1918) Çanakkale, Batum Samsun, Zonguldak, Merzifon, Urfa, Antep Ve Maraş’ı İşgal Ettiler. İlk işgal 3 Kasım 1918’de Musul’un işgali oldu. -Fransa; Adana, Dörtyol, Mersin, İskenderun, Afyon’u Doğu Trakya Demiryolu ve Zonguldak Limanı ‘nı İşgal Ettiler. İngiltere, Musul’u Fransa’ya Vaad Ettiği Halde Kendi İşgal Edince Fransa’yı İkna İçin Urfa, Antep Ve Maraş’ı Fransızlara Bıraktı. -İtalya; Antalya, Fethiye, Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Konya Ve Akşehir’i İşgal Etti. *Bu İşgaller Gizli Antlaşmalar Doğrultusunda Yapılmış, Mondros Ateşkes Antlaşmasının 7. Maddesi Dayanak Olarak Gösterilmiştir. Paris Barış Konferansı 18 Ocak 1919 I.Dünya Savaşından Sonra Yenik Devletlerin Durumunu Görüşmek, Yapılacak Barış Antlaşmasının İçeriğini Saptamak Avrupa sorunlarını ve sınırlarının gözden geçirmek Üzere İtilaf Grubu 32 Ülkenin Katıldığı Konferans Paris’te Toplandı. -Konferansa İngiltere Hâkimdir. Bu Konferans’ta 1815 Viyana Kongresinin Aksine Milliyetçilik İlkesi Benimsenmiştir. -Sömürgecilik yerine manda ve himaye sistemi esas alındı. Milletler Cemiyetinin kurulması kararı alındı. Savaş tazminatı alınması kararlaştırıldı. Wilson İlkeleri Uygulanmadığından ABD Dünya Politikalarından Vazgeçerek Monrea Doktrini Çerçevesinde Kendi Kabuğuna Çekildi. -Konferansa Yunanlılar Ve Ermeniler De Çağrılmış, Osmanlı Topraklarında Çoğunlukta Oldukları Yerlerde İşgal Hakkı Elde Etmişlerdir. -İzmir Ve İstanbul’a Kadar Olan Trakya Yunan İşgaline Bırakıldı. -Vilayet-İ Sitte’de (Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Sivas, Diyarbakır) ABD Mandasında Bir Ermenistan Devletinin Kurulması Gündeme Geldi. -Osmanlı devletinin topraklarının paylaşımında anlaşılamadığı için bu devletle barış anlaşmasının şartları sonraya bırakıldı. -Osmanlı devletinden konferansa katılan Damat Ferit Paşa konferans’ta Misak-ı Hilafet’i dile getirmiş Ancak İngilizler Misak-ı Hilafet’ten hiç hoşlanmamışlardı. Hilafet'in gücünün tehlikeli bir şekilde kullanılması ihtimalini tehlikeli buluyorlardı. Ve Halifeliğin kaldırılmasını istiyorlardı. Misak-ı Hilafet, Osmanlı'nın bıraktığı geniş topraklar üzerindeki Hilafet'ten gelen manevî haklardı. * Sultan Vahdettin’in Başyaveri Ahmed Avni Paşa hatıratında şunları söylemiştir:"... Hilâfet'in Türkiye'de kalması lüzum ve gereğine daha ziyade inandım. Yaptığım değerlendirmeden müteessir olanlar; "Paşa, Ankara'da ve Kuvâ-yı Milliye'de hiçbir fert yoktur ki, sizin şimdi söylediklerinizi düşünmüş olsun. Kuvâ-yı Milliye İstanbul'a gelecek İzmir, Edirne'yi almakla ve yalnız Misak-ı Milli'nin tahakkukunu görmekle yetinecektir. Millet de bunun için Mustafa Kemal'in heykelini dikecektir." dediler. Ben de cevaben; "Sizler Mustafa Kemal'in bir heykelinin dikileceğini söylüyorsunuz. Ben ise iki heykelinin yapılacağını zannediyorum. Şu fark ile ki; birini tunçtan; Milliciler Ankara'da yaparlar, diğerini de İngilizler altından Londra'da yapacak ve sırf bunun için Kuvâ-yı Milliye'nin harekâtına katlanacaktır zannediyorum." dedim." -İngilizler Doğu Akdeniz’de Güçlü Bir İtalya Görmek İstemedikleri İçin İzmir’in İşgalini Yunanlılara Vermişler Bu Da İtalya’yı Küstürmüştür Ve İtilaf Devletleri Arasında İlk Anlaşmazlık Bu Konferansta Çıkmıştır. -Paris Barış Konferansından Sonra İtalya, Anadolu’daki Direniş Hareketlerini Desteklemiştir. -Konferansla Avrupa’nın Siyasi Haritası Yeniden Çizildi. -Yunanlılar'ın İzmir'e çıkmasına izin verilince Batı Anadolu'da silahlı çatışma başladı. Yunan propagandası bu olayları, Türkler'in Rumları katlettiği biçiminde yansıttı. İngiliz General Milne konferansta Anadolu’nun batısında Yunanlıların güvenliğini sağlamak için bir sınır belirlenmesini ve her iki tarafında bu hat gerisinde kalmalarının sağlanmasını önerdi. Öneri kabul edilince Kuva-ı Milliye’nin bu hattı geçemeyeceğini İstanbul Hükümetine bildirdi. Milne Hattı denen bu hat, Ayvalık’ın kuzeyindeki Aymazdağı’ndan güneye doğru Selçuk’a kadar uzanıyordu. Ancak, Denizli yöresinde bulunan Kuva-yı Milliyeci Demirci Mehmet Efe "Biz Osmanlı Devleti'nin isteği ve izni ile Ulusal Mücadele'ye girişmedik kendiliğimizden ayaklandık." diyerek Milne Hattını tanımadığını bildirdi. İzmir’in İşgali: (15 Mayıs 1919) Yunan Megalı İdeali, İzmir’de Rum Nüfusun Çoğunlukta Olduğu Ve Rumların Türklerce Katledildikleri İddiası İşgalin Gerekçesidir. -Paris Barış Konferansında İşgal Hakkı Elde Eden Yunanlılar Hemen Harekete Geçerek İzmir’i İşgal Ettiler.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol